EKONOMİ

Maliyetinin Altında Satılan Yakıt Sağlıksız

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Genel Sekreteri Güner Yenigün, sektör olarak en büyük sıkıntılarının başında maliyet fiyatının altında satış yapılması geldiğini maliyetin altında satılan yakıtın sağlıksız olduğunu ifade etti.

Abone Ol

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Sekreteri Güner Yenigün, ''Maliyet fiyatının altında satılan akaryakıtın sağlıklı olmasına imkan ve ihtimal yok. Ya yazar kasa ya pompa ayarları ya da satılan ürünün kalitesi normal değildir'' dedi.

PÜİS Genel Sekreteri Yenigün yaptığı açıklamada, sektör olarak en büyük sıkıntılarının başında maliyet fiyatının altında satış yapılması geldiğini ifade ederek, haksız rekabetin önüne geçilmesi için akaryakıt satışında alt limitin belirlenmesi gerektiğini savundu.

Tüketicilere, maliyet fiyatının altında satış yapan istasyonlardan ürün almamaları çağrısında bulunan Yenigün, şöyle konuştu:

''Maliyet fiyatının altında satılan akaryakıtın sağlıklı olmasına imkan ve ihtimal yok. Ya yazar kasa ya pompa ayarları ya da satılan ürünün kalitesi normal değildir. Tüketiciler 3-5 kuruş daha az ödeyeceğim diye düşünürken, bu usulsüzlükle cebinden daha fazla paranın çıktığının farkında değil.''

''ÖTV'siz aldığı yakıtı satanlar var''

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı öncülüğünde kaçak akaryakıtla mücadele amacıyla alınan kararları önemsediklerini ama eksik de gördüklerini ifade eden Yenigün, deniz taşımacılığında kullanılmak üzere Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) olmadan verilen yakıtın takibinin daha etkin yapılması gerektiğini söyledi.

Kaçak akaryakıtla mücadelenin ÖTV'siz verilen akaryakıtla başlaması gerektiğini savunan Güner Yenigün, ''Balığa çıkmak için ÖTV'siz aldığı yakıtı kullanmayıp, ÖTV'li fiyattan tekrar piyasaya sunanların olduğu ortamda kaçakla etkin mücadele yapılamaz. Yapılan çalışmalar oldukça önemli ama işin bu kısmının da göz önünde bulundurulması lazım'' diye konuştu.

PÜİS olarak kaçak akaryakıtla mücadele sürecinde aktif rol almaya her zaman hazır olduklarını, sektörün girdi ve çıktılarını bildikleri için çok önemli katkılar yapabileceklerini dile getiren Yenigün, şunları kaydetti:

''Eğer kaçak akaryakıtla daha etkin mücadele edilmek isteniyorsa PÜİS'in bilgi ve tecrübesinden daha fazla yararlanılmalı. Bunun yanında, akaryakıttaki kaçağı denetlemekle yükümlü kamu birimlerinin resen denetim yetkilerini çok daha etkin kullanması gerekir. Bugün bu yetkilerin çok az kullanıldığını görüyoruz. Oysa, bizim de desteğimizle yapılacak resen denetimlerin, kaçakçılığı önlemek için çok önemli bir enstrüman olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, kaçak akaryakıt ihbar hattı kurulabilir. Türkiye'nin her yerinden kaçak akaryakıt satanlar ve kullananlar, bu hatta ihbar edilebilir. Kolluk kuvvetlerinin de yardımıyla bu ihbarlar değerlendirilebilir.''

''Ulusal marker bir başka teknik kriterle desteklenmeli''

Güner Yenigün, çok sayıda akaryakıt bayisinin, sattığı üründeki ulusal marker seviyesinin standardın altında olması gerekçesiyle ceza aldığına dikkati çekerek, bazı bayilerin sattığı yakıtın çok ufak farklarla standardın altında kaldığını, ulusal marker denetlemelerinin bir başka teknik kriterle daha desteklenmesiyle, bayilerin haksız cezalandırılmasının önüne geçebileceğini söyledi.

Mevcut mevzuata göre ulusal markerdeki noksanlığın kaçak akaryakıtın tek göstergesi olarak kabul edildiğini anımsatan Yenigün, ''Teknik kriterlerinin tamamı standartlara uygun olsa dahi ulusal markerdeki noksanlık, o akaryakıtın kaçak olduğunun gerekçesi olarak kabul ediliyor. Halbuki uygulamalarda, yapılan ilk denetlemenin sonundaki analizde markeri noksan çıkan bir akaryakıtın, daha sonra yapılan laboratuvar incelemesinde marker seviyesinin normal olduğu görülüyor.

Neticede üst laboratuvarda incelenene kadar kapatılan ikmal noktasının işleticisi, maddi ve manevi açıdan ciddi zarar görüyor. Bu mağduriyeti önlemek için ulusal marker noksanlığının, teknik kriterler açısından en az bir uyumsuzlukla da desteklenmesi gerekir'' diye konuştu.

''İstasyonlarda satılan akaryakıtlardaki her türlü teknik kriter ve ulusal marker problemlerinde dağıtıcılar da bayiler kadar sorumlu olmalı'' diyen Yenigün, bu uygulama yapıldığı takdirde, dağıtıcılardan kaynaklı hataların azalacağını ve dağıtıcıların bayi seçiminde daha hassas davranacağını ileri sürdü.

ÖTV kararı ''10 numara''nın önünü kesecek

Yenigün, yeni ÖTV kararnamesi ile tecil/terkin sisteminin terk edilerek vergi iadesi sistemine dönülmesinin, 10 numaralı yağın usulsüz kullanımını büyük ölçüde önleyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

''Bu kararla, tecil/terkin sistemi çok büyük oranda terk edilerek, vergi iadesi sistemine dönüldü. Geç de olsa alınan bu köklü tedbir için Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'e ve bürokratlarına teşekkürü borç biliyoruz. Ancak, akaryakıt harici ürünlerden alınan ÖTV ile akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV'nin eşitlenmesi talebimizi hala devam ettirdiğimizi de anımsatmak isteriz.''


Haber : Haber7

Abone Ol