YAŞAM

MODERN ÇAĞIN YÖRÜKLERİ, EREĞLİ'DE SALEP TOPLUYOR

Gaziantep'ten gelen Yörük'ler, Ereğli'de 'Salep' topluyor. Çadırlarda kalan Yörük'ler, topladıkları salepleri memleketlerine götürüp kilosunu 20 ila 30 Lira arasında satıyor...

Abone Ol

EREĞLİ'Lİ ÜSTÜNE BASIP GEÇİYOR, ONLAR GAZİANTEP'TEN TOPLAMAYA GELİYOR

Anadolu'da göçebe olarak yaşan ve geçimlerini toplayıcılıkla sağlayan Yörük'ler (Türkmen'ler), Kdz Ereğli'ye gelerek salep aramaya başladılar. Gaziantep'ten yaklaşık 60 kişilik bir aile, ilçenin Danişmentli Köyü'ne (Delihakkı mevkii- Denişmentli Köyü girişi) gelerek çadırlarını kurdu. Köye beş gün önce geldikleri bilinen Yörük'lerin, yaklaşık iki hafta daha ilçede salep arayacakları öğrenildi. Bölgeye röportaj yapmak için giden Değişim Medya Genel Yayın Yönetmeni Şafak Negüzel, Ereğli yerel halkının salep bitkisi (kökü-tohumu) hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını öğrenirken; Yörük erkekler çalışırken, zor koşullar altında onları bekleyen eşlerini ve çocuklarını fotoğrafladı. Negüzel, Türkmen ailenin kadın reisi ile söyleşi yaparak, yaptıkları iş ve yaşayışlarına ilişkin bilgiler aldı.

SU YOK! YEMEK YOK! TUVALET YOK! ELEKTRİK YOK!

Yaşının kaç olduğunu sorduğumuz da; "Bilmem. Devlet bana maaş veriyor. İşte o yaştayım" diyen ailenin kadın reisi Zeynep Güzek, Gaziantep'ten oğulları ve gelinleri ile birlikte geldiklerini ve toplam yedi adet çadırda yaşadıklarını söyledi. Yoksul olduklarından bahseden Güzel, Şafak Negüzel'e; "Biz, ekmeğimizin peşine düştük. Ben oğullarıma, torunlarıma her zaman şunu öğütlerim. Harama el uzatmayın, çalmayın ve iyi insan olun. Biz fakir insanlarız. Geçimimizi böyle yapıyoruz. Ama ne yapalım! Bunun için Yaradan'a binlerce kez şükürler olsun" dedi.

Daha ne kadar burada kalacaksınız? sorusuna da; "Kısmet. Allah bilir. Erkeklerimiz şimdi çalışıyorlar. Ne zaman ki salep bulamazlar o zaman buradan gideceğiz" cevabını verdi. Elektrik, su olmadan ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını söyleyen Türkmen kadını Zeynep Güzek, gecelerin çok soğuk olduğunu ve çocuklara sarılarak ısıtmaya çalıştıklarını ifade etti.

HASTA ÇOCUKLAR VAR!!

Ailenin erkekleri dağlarda salep ararken, Zeynep Güzek'le söyleşimizi devam ettirirken etrafımızı birden yaşları 3 ila 5'le değişen çocuklar sardı. Son derece bakımsız oldukları gözlenen çocuklardan çoğunun hasta olduğu gözlemlendi. Özellikle, ailenin en küçüğü 3 yaşında ki Abdülmecit Güzek'in hasta olduğu ve halsiz düştüğü görülürken; ismini vermek istemeyen Abdülmecit bebeğin annesi; "İlacımız yoktur. Gece çok soğuk oluyor, üşütüyorlar. Yeşillik alıp yemek yapamadık. Dün alacaktık kilosunu 5 Lira dediler, alamadık. Onlarda patates yiyorlar" şeklinde konuştu.

"Sizin için ne yapabiliriz. İstediğiniz bir şey var mı?" diye sorduğumuzda,  hem Zeynep Güzek hemde diğer bayanlar; "Çok şükür. Bir şey istemiyoruz. Hatırımızı sordunuz, o bize yeter" dediler.     

HABER DIŞI:

PEKİ KİMDİR YÖRÜKLER? KİME YÖRÜK DENİR? YÖRÜK'LERİN TARİHİMİZ DE Kİ ÖNEMİ NEDİR?

Anadolu ve Rumeli'de göçebe olarak yaşayan, geçimlerini hayvancılıkla sağlayan ve mevsimlere göre ova veya yaylalarda kurdukları çadırlarda oturan Oğuz Türklerine verilen ad. Bunlara, Türkmenler adı da verilir. "Cesur, muhârip, iyi yürüyen, eli ayağı sağlam" gibi mânâları ifade eden "Yörük" kelimesi yerine, "yürük" kelimesi de kullanılır. Umumî olarak konar-göçer hayat yaşayan bütün topluluklar için kullanılan bu isim, daha çok göçebe Oğuz boyları için alem (özel isim) olmuştur.

On birinci yüzyılda Orta Asya'dan göç eden ve göçebe hayat yaşayan Oğuzlar, İran'dan geçerek, Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu'ya geldiler. Burada da eski hayat tarzlarını aynen devam ettirdiler. İlk zamanlar Türkmen adıyla anılan Oğuzların bir kısmı yerleşik hayata geçti. Anadolu'nun İslâmlaştırılıp Türkleştirilmesi sırasında, Oğuz boyları, Anadolu'nun her tarafına yayıldı. Bir kısmı yerleşik hayata geçerek Türkmen adını aldı, bir kısmı da göçebe hayatını sürdürüp Yörük ismiyle anıldı.

 


Haber : Şafak Negüzel

Abone Ol