MÜSİAD'DAN 'GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM" VURGUSU
MÜSİAD Zonguldak Şubesi Başkanı Salih Yılmaz, Başkanlar Toplantısını değerlendirip MÜSİAD Başkanlar Bildirisini açıkladı.
MÜSİAD Zonguldak Şubesi Başkanı Salih Yılmaz, Başkanlar Toplantısını değerlendirip MÜSİAD Başkanlar Bildirisini açıkladı.
Terörün korkunç yüzüyle sahnede olduğu, kirli
senaryolarla, Sosyal, Ekonomik ve Siyasal istikrarsızlığın amaçlandığı
bildiride, "Geleceğimize sahip çıkalım" vurgusu yapıldı. MÜSİAD Zonguldak
Şubesi Başkanı Salih Yılmaz'ın da katıldığı Başkanlar Toplantısında önemli
konular görüşüldü.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)
Yönetim Kurulu Üyeleri ve Şube Başkanları, İstanbul'daki Genel Merkezde yapılan
Başkanlar Toplantısı'nda; Terör, Ekonomi ve yaklaşan 1 Kasım Seçimlerini
değerlendirdi ve sonuçları bir bildiriyle açıkladı.
Başkanlar Toplantısında yapılan açıklamada şu
ifadelere yer verildi;
"Ülkemiz, zor bir dönemden geçiyor. Terör,
korkunç yüzüyle sahnede... Kirli senaryolarla, Sosyal, Ekonomik ve Siyasal
istikrarsızlık amaçlanıyor. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, sivil, asker,
güvenlik görevlisi ayrımı yapmaksızın rahmet diliyor, yaralılara şifa,
yakınlarına sabır diliyoruz. Terörün, iyisi, kötüsü, haklısı, haksızı,
ideolojisi, milleti, dini, mazereti olamaz, tümüne karşıyız. Kimden geldiği,
kime karşı yapıldığı önemli değildir. Hayatını kaybedenlerin kimliği değil, insan
olmaları önemlidir. Düzenli toplumun unsurlarından en önemlisi, devletin,
vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamasıdır. Devlet, bunu sağlamak için,
etkili tedbirleri, zamanında almakla yükümlüdür. Devlet, Terörle Mücadeleyi
kesintisiz sürdürürken, vatandaşa da şefkatle yaklaşmalıdır. Teröre sebep
olanlar ve sebep verenlerle ilgili, güvenlik ve adli takip neticelendirilerek,
gereken ceza ve yaptırımlar mutlaka sağlanmalıdır. Teröre tepki göstermek, hem
hak, hem görevimizdir. Bu tepkinin, terörle ilgisi olmayan vatandaşlarımıza
veya kurumlara yöneltilmesi ise, toplumsal barışı zedeler. 12 Eylül öncesinde,
daha kanlı bilançolarla baş ettik. 28 Şubat'ta daha ağır sosyal travmaların
altından kalktık. 27 Nisan'da daha ağır siyasal krizleri atlattık. 5 Nisan ve 21
Şubat'ta, çok ağır Döviz Maliyetlerini ödeyerek ayakta kalmayı başardık.
Bugünlerdeki bilançonun ağırlığı da bizi üzüyor ama, geçmişteki fırtınaları
nasıl atlattıysak, bu günleri de atlatacağız. Son 2 yılda, 4. defa seçime
gitmemize rağmen, 1 aydır, seçim hükümetiyle yönetilmemize rağmen, ekonomimiz,
küçük hasarların dışında, hala sağlam şekilde ayakta. Birilerini şaşırtarak,
büyüyoruz. Ancak, Ekonomi, aynı zamanda, Beklenti Yönetimidir. Ekonomimize yön
veren Yetkililerimiz, susmayıp, Ekonominin gerçeklerini, güven telkin edici bir
üslupla, çokça ve yüksek sesle anlatmalıdır. Terörün zarar verdiği bir alan da
ekonomidir. Doğu ve Güneydoğu'da ticaretin büyük yara alması, bölgedeki
vatandaşımızı makus bir talihe hapsetmektedir. Çok önemli 5 ay geride kaldı.
Milletimiz, 1 Kasım'da olgunlukla ve çoğunlukla oyunu kullanmalı, sandıktan
çıkacak iradeye de saygı duymalıdır. Devlet ise, sandık güvenliğini
sağlamalıdır. Siyasetin, 7 Haziran'dan sonra, uzlaşmaz görüntü veren tavrını
doğru bulmuyoruz. Siyaset, ülkeyi yönetme ve çözüm sanatıdır. Siyasette
popülist yaklaşımları da doğru bulmuyoruz. Zamanında yapılacak doğru teşvik ve
desteklerle, popülizm birbirine karıştırılmamalıdır. Millete söylenen Hedef ve
Vaatler gerçekçi olmalıdır. Gün, birbirimizi suçlama değil, birlik olma
günüdür. İhtiyacımız, Huzur, Güven ve Pozitif İstikrardır."
Haber : iha
ETİKETLER : Yazdır