Neden Sebze ve Meyve Tüketmeliyiz?
Neden Sebze ve Meyve Tüketmeliyiz?
Gıda, beslenme ve sağlık konularında geliştirdiği projelerle toplum sağlığının geleceği için çalışan Sabri Ülker Vakfı, sağlık için vazgeçilmez olan sebze ve meyvelerin faydalarının yanı sıra nasıl tüketilmesi gerektiğine dair bilgiler paylaşıyor.
Kurulduğu 2009 yılından bu yana sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgiyle aydınlatmak üzere birçok projeyi hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı, sebze ve meyve tüketiminin sağlığa faydalarına dikkat çekiyor. Sağlıklı bir beden için günde en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Sabri Ülker Vakfı, sebze ve meyvelere dair önemli bilgiler paylaşıyor.
Bitkilerin her türlü yenebilen kısmı sebze ve meyve grubu altında toplanır. Bileşimlerinin önemli kısmı su olduğu için günlük enerji, yağ ve protein gereksinmesine çok az katkıda bulunurlar. Bunun yanında folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler.
Sebze ve meyveler büyüme ve gelişmeye yardımcı olur, deri ve göz sağlığı için temel öğeler içerir. Hücre yenilenmesi ve doku onarımı sağlarlar. Diş ve diş eti sağlığını korurlar. Kan yapımında görev yapan öğelerden zengindirler. Hastalıklara karşı direnç oluşumunda etkindirler. Doygunluk hissi sağlarlar. Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri gibi kronik hastalıkların oluşma riskini azaltırlar. Bağırsakların düzenli çalışmasına ve zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olurlar.
TÜKETİMDE ÇEŞİTLİLİK SAĞLAYIN...
Tüm sebze ve meyveleri besin
değeri içeriği ve ekonomik olması açısından mevsiminde, bol ve ucuz bulunduğu
dönemlerde tüketin. Farklı sebzeler, farklı besin öğeleri içerdikleri için gün
içerisinde tüketilen sebzelerin çeşitlendirilmesi gerekir. Yeterli ve dengeli
beslenmek için çeşitli renk ve türlerde sebze tüketmeye çalışın. . Günlük
alınan beş porsiyon sebze ve meyvenin en az iki porsiyonu yeşil yapraklı
sebzeler veya portakal, limon gibi turunçgiller veya domates olmalıdır.
Meyveler, içerdikleri besin öğeleri ve miktarı bakımından birbirinden farklı olduğu için tüketimlerinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Genellikle, turunçgil grubu ve çilek C vitamini, kiraz, kara üzüm ve karadut antioksidanlar, muz, elma gibi meyveler de potasyumdan zengindir.
Sebze ve meyveler nasıl
tüketilmeli?
- Sebze ve meyveleri çiğ tüketmeyi tercih edin.
Yenilebilen kabuklarını soymayın, eğer soymanız gerekiyorsa mümkün
olduğunca ince soyun. Birçok vitamin ve mineral sebze ve meyvelerin
özellikle dış yapraklarında, kabuğunda veya kabuğun hemen altındaki
kısımlarında bulunurlar, iç kısımlarda yoğunlukları daha azdır.
- Taze sebzeler önce ayıklanmalı, akan bol
su altında iyice yıkanıp sonra doğranmalı ve yeteri kadar su ile
pişirilmelidir.
- Sebzeler yıkanırken suda uzun süre
bekletilmemelidir. Bekletme sırasında bazı vitaminler suda çözünerek besin
değerinin azalmasına neden olabilir.
- Sebzelerin pişirilmeden hemen önce ve
büyük parçalar halinde kesilmesi gerekir. Yüzeyle az temas vitamin kaybını
azaltır.
- Yeşil yapraklı sebzelerin su oranı çok
yüksektir. Bu nedenle hiç su koymadan veya susuz pişirilebilir. Sebze
yemeğine ne kadar su konursa vitamin kaybı o kadar fazla olur.
- Sebzelerin mümkün olduğu kadar kısa sürede
ve diriliği korunacak şekilde pişirilmesi gerekir. B vitaminleri ve C
vitamini gibi bazı vitaminler ısı ile kolayca kayba uğrar.
- Sebzelerin haşlama suyu kesinlikle
dökülmemelidir. Dökülürse suda eriyen vitaminlerin büyük bir kısmı (C, B2
vitaminleri, folik asit gibi) suya geçtiği için, besin değeri kaybı çok
fazla olacaktır.
- Islatma ve iyi pişirme ile sebzelerin gaz
yapıcı etkileri en aza indirilebilir.
- Sebzelerin pişme suyu çorbalara, yemeklere
ve soslara eklenebilir.
- Sebzeler pişirilirken asla soda
eklenmemelidir. Pişirme sırasında eklenen soda sebzelere daha yeşil bir
renk kazandırmakla birlikte bazı vitaminlerde kayıplara neden olur.
- Meyve ve sebzelerin sularını içmek yerine,
tüm olarak tüketilmesi, ayrıca kabuklu yenilebilen meyvelerin kabukları
ile yenilmesi posa tüketimini artırır.
- Çimlenmiş patateslerde kabuğa yakın
kısımda bulunan ve zehirleyici etkisi bulanan 'solanin' maddesi miktarı
artar. Bu nedenle patates çimlenmekten korunmalı, aşırı çimlenmiş
patatesler tüketilmemelidir. Solanin zehirlenmesi sindirim sistemi
bozuklukları, terleme ve halsizlik gibi bulgularla ortaya çıkar.
Haber : Değişim Haber Merkezi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor