ONURUMUZA FRANSIZ KALMIYORUZ...
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Hatice Saadet KALYONCU önemli bir açıklama yaptı...
23 Ocak’ta Fransa Senatosunda kabul edilen ermeni yasa tasarısının ardından başlattıkları Fransa boykotunu değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Hatice Saadet KALYONCU; “1789 Fransız Devrimi’nin ardından yayınlanan ve Anayasalarında önsöz olarak eklenen İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’ni hiçe sayan bugünün Fransız siyasetçilerinin bu hatadan dönmeleri için zamanları daralıyor” dedi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Hatice Saadet KALYONCU
konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
Ermeni soykırımını inkâr etmeyi suç sayan yasa tasarısı 23 Ocak tarihinde kabul edildi. Fransa’nın İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin “Düşüncelerin ve inançların serbestçe dışavurumu en değerli insan haklarından bir tanesidir” diyen 11. Maddesini hiçe sayarak ifade özgürlüğünün kısıtlanması kabul edilir değildir.
Tüketiciler Birliği, aynı senaryonun oynandığı 2006 yılından bu yana, hatasını tekrarda ısrarcı davranan Fransa’ya karşı, boykotuna kaldığı yerden devam etme kararını almıştı.
Bilindiği üzere küreselleşen ekonomik düzende ülke mallarına ilişkin boykot Tüketiciler Birliği tarafından “son seçenek” olarak görülmektedir. Ancak gelinen noktanın yarattığı sıkıntıları ve hatanın büyüklüğünü tüketiciler olarak boykotla ifade ediyoruz. Bu sebeple oluşturulmuş boykot listemize yeni markalar ekledik.
Amacımız tekrarlanan hatadan dönülmesini sağlamak, tarihsel araştırmaların siyasetçi müdahalesine açık hale getirilmesine mani olmak ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını engellemektir.
Nesillere nefret taşıyan bu tarz yaklaşımların artık siyaset malzemesi olmaması gerekir. Bunun yanlışlığı yasanın Anayasa Mahkemesi’ne taşınacağı ifadelerinden de anlaşılmalıdır.
Fransa Parlamentosu bu talihsiz süreci sona erdirmediği takdirde kaybeden Fransa olacaktır ve bu hata düzeltilmedikçe Türkiye tüketicisi her geçen gün daha da artan kararlılığı ile bu yanlışa boykotuyla karşı çıkacaktır.
Fransa bilmelidir ki, Türkiye tüketicileri Fransa ile olan askeri ve siyasi işbirlikleriyle beraber her türlü ekonomik ilişkilerin sonlandırılması için tepkilerini ortaya koymaktan vazgeçmeyeceklerdir.
Tüketiciler ifade özgürlüğüne engel olan bu yasayla artık;
Fransa’ya gitmeyecek, Fransız mallarını almayacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapacağı her türlü askeri, siyasi, ticari ve ekonomik yaptırımın arkasında olacaktır.
“Boykottan ülkemiz ekonomisi de zarar görecek” söylemleri ile boykot kırıcılığı yapmak niyetinde olanlar, yasayı çıkaran Fransa kamuoyunu etkilemeye yönelik tepkilerin ortaya konulmasını dikkate almalıdırlar.
Unutulmamalıdır ki, bu talihsiz süreci sona erdirmediği takdirde kaybeden biz değil, Anayasasında “Düşüncelerin ve inançların serbestçe dışavurumu en değerli insan haklarından bir tanesidir” yazan ama bunu sağlayamayan Fransa olacaktır.
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Hatice Saadet KALYONCU
konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştır:
Ermeni soykırımını inkâr etmeyi suç sayan yasa tasarısı 23 Ocak tarihinde kabul edildi. Fransa’nın İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi’nin “Düşüncelerin ve inançların serbestçe dışavurumu en değerli insan haklarından bir tanesidir” diyen 11. Maddesini hiçe sayarak ifade özgürlüğünün kısıtlanması kabul edilir değildir.
Tüketiciler Birliği, aynı senaryonun oynandığı 2006 yılından bu yana, hatasını tekrarda ısrarcı davranan Fransa’ya karşı, boykotuna kaldığı yerden devam etme kararını almıştı.
Bilindiği üzere küreselleşen ekonomik düzende ülke mallarına ilişkin boykot Tüketiciler Birliği tarafından “son seçenek” olarak görülmektedir. Ancak gelinen noktanın yarattığı sıkıntıları ve hatanın büyüklüğünü tüketiciler olarak boykotla ifade ediyoruz. Bu sebeple oluşturulmuş boykot listemize yeni markalar ekledik.
Amacımız tekrarlanan hatadan dönülmesini sağlamak, tarihsel araştırmaların siyasetçi müdahalesine açık hale getirilmesine mani olmak ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını engellemektir.
Nesillere nefret taşıyan bu tarz yaklaşımların artık siyaset malzemesi olmaması gerekir. Bunun yanlışlığı yasanın Anayasa Mahkemesi’ne taşınacağı ifadelerinden de anlaşılmalıdır.
Fransa Parlamentosu bu talihsiz süreci sona erdirmediği takdirde kaybeden Fransa olacaktır ve bu hata düzeltilmedikçe Türkiye tüketicisi her geçen gün daha da artan kararlılığı ile bu yanlışa boykotuyla karşı çıkacaktır.
Fransa bilmelidir ki, Türkiye tüketicileri Fransa ile olan askeri ve siyasi işbirlikleriyle beraber her türlü ekonomik ilişkilerin sonlandırılması için tepkilerini ortaya koymaktan vazgeçmeyeceklerdir.
Tüketiciler ifade özgürlüğüne engel olan bu yasayla artık;
Fransa’ya gitmeyecek, Fransız mallarını almayacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapacağı her türlü askeri, siyasi, ticari ve ekonomik yaptırımın arkasında olacaktır.
“Boykottan ülkemiz ekonomisi de zarar görecek” söylemleri ile boykot kırıcılığı yapmak niyetinde olanlar, yasayı çıkaran Fransa kamuoyunu etkilemeye yönelik tepkilerin ortaya konulmasını dikkate almalıdırlar.
Unutulmamalıdır ki, bu talihsiz süreci sona erdirmediği takdirde kaybeden biz değil, Anayasasında “Düşüncelerin ve inançların serbestçe dışavurumu en değerli insan haklarından bir tanesidir” yazan ama bunu sağlayamayan Fransa olacaktır.
Haber :