OTUZ YILLIK BEKLEYİŞ, ALTI YILLIK ÇALIŞMA
20. Yüzyılın en önemli kitaplarından “Eve Bak Melek” Emekli Gazeteci Hüseyin Aksakal tarafından çevrildi…
Karadeniz Ereğli’de yaşayan ve aktif çalışma hayatına son vermesinin ardından çeviri çalışmalarına yoğunlaşan Emekli Gazeteci Hüseyin Aksakal, “Thomas Wolfe’un ‘Eve Bak Melek’ kitabının çevirisi yaklaşık otuz yıllık bir bekleyiş ve altı yıllık bir çalışmanın sonucu olarak gerçekleşti,” dedi.
Aksakal, Değişim Muhabirinin sorularını yanıtlarken, Türkçeye çevrilmesi geciken önemli yazarlar üzerine çalışmaktan keyif aldığını söyledi.
20.Yüzyılın en önemli yazarlarından kabul edilen Thomas Wolfe’un ilk eseri “Eve Bak Melek”in de bu çerçevede bir ‘Toplu Eserler’ dizisinin parçası olduğunu ifade eden Aksakal şöyle dedi:
“Daha önce çevirilerini yaptığım Robert Ervin Howard’ın eserlerin Türkçeleştirme çalışmaları çok sınırlıydı. Bunların tamamını okuma hevesiyle başladığım çeviri çalışmalarında Gece Kitaplığı’ndan sekiz, Ülgen Yayınları’ndan iki olmak üzere toplam 10 Howard derlemesini Türkçeye çevirdim. Howard’ın birkaç kitabı da halen yayınlanmayı bekliyor. Çalışma tamamlandığında, sadece bizim çevirilerimiz yoluyla, tür kurucusu yazarlar arasında sayılan Howard’ın eserlerinin büyük bölümü Türkçeye kazandırılmış olacak.”
Thomas Wolfe çalışmasının da esasen yazarın tüm eserlerini okuma isteğinin bir parçası olarak ortaya çıktığını belirten Aksakal “Thomas Wolfe’un ‘Eve Bak Melek’ kitabının çevirisi yaklaşık otuz yıllık bir bekleyiş ve altı yıllık bir çalışmanın sonucu olarak gerçekleşti” dedi.
Aksakal şöyle devam etti:”
Wolfe’un ismine ilk kez severek okuduğum yazarlardan Ray Bradbury’nin Türkçeye 1992 yılında Kemal Bek tarafından çevrilen ve “Papa ile Papağan” öykü seçkisinde rastladım. Bu seçkideki Sonsuzcasına ve Dünya başlıklı bir öyküde Bradbury, başarısız bir yazar tarafından, bir uzay yolculuğunu anlatmak için 1938 yılında ölmek üzere yattığı hastane odasından geleceğe getirilen Wolfe’un tarzı öyle etkileyici şekilde tasvir edilmişti ki Türkçede kitaplarını bulamayınca hayal kırıklığına uğradım. Daha sonra 2002 yılında Simon Wells’in yönettiği “Zaman Tüneli” filminde bir kütüphaneci simülasyonunun bu yazar ve kitaplarından bahsedişini izledim. Wolfe’un editörü Maxwell Perkins ile ilişkilerini anlatan 2016 tarihli “Genius” filmini izlediğimde ise (sanırım 2018 olacak) kitaplarını çevirmeye çalışmaya yeni başlamıştım. Wolfe’un ismini ilk duymam ve çevirilerini tamamlamam arasındaki süre otuz yılı bulmuştur diye düşünüyorum.”
Aksakal, “Bu altı yıllık süre içinde her biri yedi yüz ila bin sayfa arasında değişen uzunluklara sahip dört Wolfe romanını ve bir öykü seçkisini çevirdim. Kısmet olursa bunlar da ‘Eve Bak Melek’in arkasından yayınlanacaklar” ifadelerini kullandı.
DEĞİŞİM DERGİ’DE DUYURMUŞTU…
Ereğlili çevirmen, “Wolfe’un Türkçeye kazandırılması ile ilgili niyet, ilk kez, Değişim Medya’da çalıştığımız dönemde çıkardığımız Değişim Dergi’de ‘Çevirmenini arayan kitaplar’ diye bir başlık altında kamuya duyurulmuştu. O sıralarda çevirmeye yeni başlamıştım ve eserlerde kullanılan dilin zorluğu nedeniyle hala tamamını çevirmek mümkün olamayabileceğini düşünüyordum. Uzun bir çalışma sürecinin ardından Wolfe’un aşağı yukarı tüm eserlerinin çevirisi tamamlandı ve ilki okurla buluştu. Kıvanç duyuyorum,” dedi.
Çevirmen, Wolfe’un ardından Türkçede sınırlı sayıda çevirisi bulunan başka bir yazar üzerine çalışmaya başladığını, bir yıllık bir sürenin ardından bunun da tamamlanacağını ifade etti.
Bilindiği gibi Ereğli’nin bir köyünde doğup büyüyen Gazeteci Hüseyin Aksakal, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra mesleğini icra ettiği Düzce’den dönüşünde, ilçede aralarında Değişim Medya’nın da bulunduğu çeşitli yayın kuruluşlarında çeşitli görevlerde bulunmasının ardından 2023 yılında emekliye ayrılmıştı.
Haber : Çiğdem Koç
ETİKETLER : Yazdır