GÜNCEL

ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE SAHİP ÇIKIYORUZ

25-11-2016 - 17 : 30 46

Sağlık Emekçileri Sendikası Kdz Ereğli Devlet Hastanesi İşyeri Temsilcisi Hamide İpek, darbe fırsatçılığıyla kamusal alanın dinci muhafazakarlıkla yeniden şekillendirilerek kadınların ev içine hapsedilmek istendiğini bildirdi.

İpek, Eğitim Sen lokalinde düzenlediği basın toplantısında 25 Kasım'ın savaşa, militarizme ve ırkçılığa karşı kadınların eşit ve özgürce bir arada yaşama kararlılığı olduğunu belirtti.

Türkiye'de kadınların bu yıl 25 Kasım'ı darbelerin iç içe geçtiği, kirli savaş politikalarının yürürlükte olduğu, OHAL ve KHK'larla her türlü hukuksuzluğun dayatıldığı, cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiği, taciz ve tecavüzün yasal kılıflarla meşrulaştırılmaya çalışıldığı bir süreçte yaşandığını ifade ederek şunları söyledi:

"Erkek şiddeti ideolojiktir ve kaynağını erkek egemen anlayıştan, gücünü erkek egemen siyasetten alır. Biz kadınlar cinsel istismarı aklayan yasa tasarısına eng3el olduğumuz gibi erkek yargının, erkek siyaset ve erkek egemen anlayışın hayatlarımızı karartmasına izin vermeyeceğiz. Darbeyle mücadele adı altında toplumsal muhalefete yönelik başlatılan susturma, korkuya esir edilme, biat ettirme politikalarına, kamunun piyasacı, tekçi, mezhepçi ve cinsiyetçi şekilde yeniden yapılandırılarak iş güvencemizin kaldırılmasına, muhalif kadınlara yönelik geliştirilen baskı gözaltı ve tutuklamalara, Eğitim alanı başta olmak üzere kamusal alanın tamamında geliştirilen muhafazakar ve antilaik uygulamalara, kadın bedeni üzerinden yürütülen kirli savaş politikalarına, ne giyeceğimizden, ne söyleyeceğimize, hatta nasıl öleceğimize dahi karar veren adamlık siyasetine, ifade özgürlüğümüze, örgütlenme özgürlüğümüze ve sokaklara sahip çıkıyoruz. Susmayacağız yılmayacağız, direneceğiz ve biz kazanacağız.

KOÇ: "MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK"

Eğitim Sen İlçe temsilcisi Koç da toplantıda yaptığı açıklamada 677 sayılı KHK ile OHAL kapsamında açığa alınan, ihraç edilen kamu emekçilerine yenilerinin eklendiğini belirterek şunları söyledi:

"Son süreçte yaşanılanlara bakıldığında konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımız açık bir saldırı ve baskı altındadır. Sendikal hak ve özgürlükler KHK'lar ile ortadan kaldırılırken, iktidarın oluşturmaya çalıştığı korku imparatorluğuna üyelerimiizn biat etmeleri istenilmektedir. Ayrica sendikal eylem ve etkinliklerimizden dolayı pişman ettirilmeye çalışılmaktayız. Ne yaparsanız yapın, tüm baskı ve saldırılarınıza karşı KESK olarak çalışanları şucu veya bucu diyerek suçlayan ve onbinlerce insanı aileleri ile birlikte cezalandıran, hukuk tanımaz iktidar anlayışına karşı ihraç edilen, açığa alınan arkadaşlarımızın tümü işine dönünceye kadar mücadelemiz devam edecektir."

Basın açıklamaları esnasında KESK'e bağlı sendikaların yöneticileri ve üyeleri de hazır bulundu.