ROMANLARIN YÜREK BURKAN YAŞAMI
Karadeniz Ereğli'de sefalet içerisinde yaşayan roman vatandaşlar kendilerinin de insanca bir yaşamı hak ettiğini belirterek kendilerine konut yapılmasını istedi.
Kdz.Ereğli'de geçen hafta kurulan Batı Karadeniz Romanlar Derneği Başkanı Rıza Demir, gazetecilerle birlikte romanların yaşadığı bölgeleri gezerek incelemelerde bulundu. İlk olarak 25 Aralık 2013 tarihinde yanan Şefik Kaymaz'a ait ev gezildi.
Dernek başkanı
Demir'e, evlerinin yanmasının ardından yaşadıkları sıkıntıları anlatan Necla
Kandemir, üç çocuğu ile birlikte akrabalarının yanında yaşamak zorunda
kaldığını söyledi. Evi yanınca çok mağdur olduklarını anlatan Kandemir,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir yerden gelirimiz yok. Yardım alamadık.
Ailecek kalabalığız. Bir şeyler yapacağız ama gelirimiz olmadığı için
kımıldayamıyoruz. Çoluk çocuğumuz sefil. Bu eski evlerde idare ediyoruz.
Devletten bir yardım alamadık. Benim üç çocuğum var. Yan taraftaki eski evlerde
idare ediyoruz. Dün akşam görümcemde kaldım, farelerden korkumdan evde
uyuyamadım" dedi.
"BÜYÜYÜNCE POLİS
OLMAK İSTİYORUM"
Sokaklarda düğün
arabalarının önlerine atlayıp para almaya çalışan ve mendil satan çocuklar ise
okula gitmek istediklerini söyledi. 12 yaşındaki Servet Kandemir, gelin
arabasının yolunu kestiklerini belirterek şöyle konuştu: "Para alıyoruz.
Evimizin olmasını ve iş olmasını isteriz. Okula gitmek isterim. Büyüyünce polis
olmak isterim."
"AMACIMIZ BU
İNSANLARI TOPLUMA KAZANDIRMAK"
Romanların
Ereğli'de harabe gibi evlerde sefalet içerisinde yaşadığını anlatan Batı
Karadeniz Romanlar Derneği Başkanı Rıza Demir, bu evlerin hepsinin yıkılarak
yerine daha modern konutlar inşa edilmesi gerektiğini ifade etti. Birçok evin
kapısının penceresinin kırık dökük ve banyo tuvaletinin olmadığını dile getiren
Demir, Romanların kiralık ev bulamadığı ya da kirayı ödeyemediği için buralarda
yaşamak zorunda kaldıklarını belirtti. Bu evlerde ne banyo ne de mutfağın
olmadığını anlatan
Demir, konuşmasını
şöyle sürdürdü: "Daha fazlasını söylemeye gerek yok. Zaten her şey gözüküyor.
Kırık dökük camlar, kırık dökük kapılar. Bizim amacımız bu insanları topluma
kazandırmak. Neden bu insanlarda kendi evlerinde banyosuyla, mutfağıyla daha
temiz bahçesiyle oturmasınlar? Bu insanların hiç kimseden geri kalmış bir yanı
yok. Sadece eğitim eksikliği, maddi gelir eksikliği, işsizlik sorunu ön
safhada. Amacımız bu insanları toplu konut ile bir araya toparlayıp daha düzgün
yaşam kalitesini oluşturmak."
"ÇOCUKLAR
SOKAKLARDA MENDİL SATIYOR"
Okula gitmesi
gereken çocukların sokaklarda mendil satmaya çalıştığını anlatan Demir, şunları
söyledi: "Ereğli'de köyler dahil 4 bin vatandaş yaşıyor. Dernek olarak biz
çocukların eğitimine öncülük yapmak istiyoruz. Dünyaya gelen her insan güzel
şeyler yaşamak için geliyor. İnsanlar kendi kaderini kendisi belirlemiyor.
Dışlanma var ama insanlar bizim içimizi bilmiyor. Birebir görmedikleri için
sadece görünüm olarak sadece farklı düşüncelere yol açıyorlar. Aslında içimiz,
özümüz öyle değil. Her insan gibi biz de çalışabilir yaşayabiliriz."
Mahallede Roman vatandaşlarla
birlikte yaşayan Havva Gün de, buradaki insanların evlerinde su ve elektriği
olmadığını ifade etti. İki elektrik abonesinden bütün evlerin elektrik
ihtiyacının karşılanmaya çalıştığını belirten Havva Gün, şöyle konuştu: "Biz
burada sıkıntı yaşıyoruz. Burası çöpün pisliğin içinde. Vatandaşın suyu yok ki
temizlik yapsın. Bunlarda Allah'ın kulu biz de Allah'ın kuluyuz. Neden komşuluk
içerisinde birbirimize iyi davranamıyoruz. Neden biliyor musunuz? Maddi
durumları iyi olmadığı için. Türkiye Cumhuriyeti bunları buraya kabul etti,
bunlara ev, yer, su her şeyi versin"
"HERKES BİZDEN
ŞİKAYETÇİ OLUYOR"
Kendilerinin her
Türk vatandaşı gibi normal yaşamak istediklerini anlatan Roman vatandaşlardan
Yadigâr Kaymaz da sadece ev istediklerini söyledi. Herkesin çocuklarından
şikayet ettiğini ancak gidecek bir yerleri olmadığını dile getiren 5 çocuk
annesi Yadigar Kaymaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim sıkıntımız,
çoluğumuz çocuğumuz sokak bulup oynayamıyor. Bir yere gidemiyorlar. Herkes
çocuklarımızdan sıkıntılı. Yaşadığımız evleri gördünüz. Affedersiniz
tuvaletimiz, suyumuz yok, elektriğimiz yok. Perişan durumdayız. Biz yardım
istiyoruz. Bizlere ev yardımı yapsınlar. Herkes bizden şikayetçi oluyor. Biz
nereye gidelim. Nereye göç edelim?"
Haber : İHA