SABRİ ORMAN, "İKTİSAT VE AHLAK KONFERANSI"NDA KONUŞTU
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Meclis Üyesi Prof. Dr. Sabri Orman, "2008'deki ekonomik kriz, son tahlilde aslında bir ahlaki krizdir" dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Meclis Üyesi Prof.
Dr. Sabri Orman, Müstakil İşadamları Derneği (MÜSİAD) Zonguldak Şubesi
tarafından "İktisat ve Ahlak Konferansları" konulu konferansa katıldı.
Dedeman Otel'de gerçekleştirilen konferansta iktisat ve ahlak değerlerinin
tarihini ve ilişkisini anlatan Prof. Dr. Sabri Orman, ekonomik kriz olarak
yaşanan olayların aslında ahlaki krizler olduğuna vurgu yaptı. Orman, "Bu gün
dünyanın ekonomisinde liderlik mevkiinde olan ülkelerin, yine liderlik
konumunda olan kurumlarının birçoğunun gayri ahlakilik ile mağrur olduğu
görüldü. En önemli olaylardan bir tanesi de Libor olayıydı. Libor, Londra'daki
dünyaya da yön veren faiz piyasasıdır. Libor piyasasında yer alan kocaman
bankaların birçoğunun bu gün burada isimlerini söylemeyeceğim ama önemli birkaç
bankanın adını saydığınız zaman bunlar arasında Libor olayına bulaşanlar da
vardır. Libor piyasasını manipüle ettiği ortaya çıktı. Biliyorsunuz son derece
büyük cezalandırmalar oldu. Milyar dolarla söz konusu olan cezalandırmalara
konu oldu" diye konuştu.
"DÜNYANIN TAMAMI BUNUN SIKINTILARINI YAŞIYOR"
Günümüzde en temsil kabiliyetine sahip kurumların ahlaki bakımda zaaflar
taşıdığının ortaya çıktığını ifade eden Sabri Orman, 2008 krizinin de ahlaki
bir kriz olduğunu söyledi. Olayların kaynağında ahlaki yanlışlıklar olduğunu
belirten Orman şöyle devam etti:
"Çağımızın en temsil kabiliyetine sahip kurumlarının dahi ahlaki bakımdan
zaaflar taşıdığı ortaya çıktı. Ben bunu bizim öğrenciliğimizde gördüğümüz
yanlış iktisat anlayışının bir eseri olduğu kanaatini taşıyorum. Yani iktisat;
ahlaki endişelerle ilgisi olmayan bir alandır anlayışının sonunda insanları bu
noktaya getirdiği gibi bir kanaate sahibim. 2008 krizi de aslında ekonomik kriz
diyoruz buna aslında 2008 ekonomik krizi son tahlilde bir ahlaki krizdir.
Birçoğunuz biliyorsunuz zaten. Hadisenin kaynağında iktisadi yanlışlıklardan
ziyade ahlaki yanlışlıklar vardır. Türev piyasalarındaki ABD'de başladı 2008
krizi. Hala birçok ülke daha doğrusu dünyanın tamamı bunun sıkıntılarını
yaşıyor."
"KEŞKE BEDEL ÖDEMEDEN FARK ETMEK MÜMKÜN OLSAYDI"
Yaşanan olaylarla birlikte bedeller ödendiğini ifade eden Sabri Orman, yaşanan
olayların iktisat dünyasında ahlakın yeniden keşfi yönünde gelişmeye yol
açtığını dile getirdi. Orman, "Bu olaylar bütün dünyada özellikle iktisat
dünyasında adeta ahlakın yeniden keşfi gibi bir gelişmeye yol açtı. Ve insanlar
iktisat alanının çok da la ahlaki (nötr) olması gerekmediği kanaatine vardı.
Ama bedel ödeyerek, yani Enron olayını yaşayarak, libor olayını yaşayarak
nihayet 2008'deki dünya ekonomik krizini yaşayarak bedel ödeyerek keşfetti.
Keşke bedel ödemeden bunu fark etmek mümkün olsaydı" dedi.
"ÜLKEMİZDE DE İKTİSAT, AHLAK İLİŞKİLERİ KONUSUNDAKİ YANLIŞ TUTUMUN OLUMSUZ
SONUÇLARI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Türkiye'de de iktisat; ahlak ilişkileri konusundaki yanlış tutumun olumsuz
sonuçları ile karşı karşı olunduğuna dikkat çeken Sabri Orman, iktisat
dünyasının aktörlerine de önemli bir çağrıda bulundu. Ahlaki davranmadan
müesseseleşmenin mümkün olmadığını ifade eden Orman, şöyle devam etti:
"Ben bu perspektiften hiç ülkemize dönmek istemiyorum bile. Çünkü dünyada olup
bitenlerin bir benzeri bizim ülkemizde de cereyan ediyor. Pekâlâ, bizim
ülkemizde de iktisat; ahlak ilişkileri konusundaki yanlış tutumun olumsuz
sonuçları ile karşı karşıyayız. Bizde de bence çok fazla bedel ödemek
mecburiyetinde kalmadan iktisat dünyasının ahlaki yeniden keşfetmesi gerekir.
Bu bizzat iktisat dünyasının kendi aktörlerinin menfaatlerinedir. Bakın şunu
söylüyorum. Ahlaki davranmadan müesseseleşmek mümkün değildir. Ahlaki
davranmadan sürekliliğin yakalanması mümkün değildir. Gayri ahlaki bir iktisadi
ortamın işlem maliyeti korkunçtur. Birbirinize güvenmediğinizi düşünün.
Hasmınızın sizi her an aldatabilecek biri olarak iş yaptığınız kişiyi düşünün.
Tedbir alırsınız. Sürekli sözleşmelerle bitap düşersiniz. Tedbir almaktan bitap
düşersiniz. Her bir sözleşmenin maliyeti var. Yani ahlaki bakımdan zaaflar
taşıyan bir iktisadi hayatın işlem maliyeti son derece yüksektir."
"TÜRKİYE'DEKİ GELİR BÖLÜŞÜMÜ YÜKSELME TRENDİNDE"
Orman, konferansın sonunda davetlilerin sorularını yanıtladı. Bir davetlinin
"Türkiye'nin yüzde 80'i, yüzde 20'sini besliyor. Siz bununla ilgili ne
söyleyeceksiniz?" sorusuna yanıt veren Sabri Orman, asgari ücretin belirle bir
kriterlere göre belirlendiğini ifade etti. Türkiye'deki gelir bölüşümünün her
yerde olduğu gibi adil ve eşit olmadığını söyleyen Sabri Orman, "Türkiye'deki
gelir bölüşümün daha önceki zamanlara kıyasla bozulmadığı aksine yükselme
trendi içinde olduğu konusunda görüş var. Bir yabancı kuruluşun bu konudaki
değerlendirmesini okumuştum. Zaten bunu bizim kendimiz de görmek mümkündür.
Türkiye'deki gelir bölüşümü her yerde olduğu gibi eşit değil adil de değildir.
Ama bu konuyu nisbi olarak düşündüğünüz zaman eskisinden kötü olmadığını pekala
söyleyebiliriz gibime geliyor" şeklinde sözlerini tamamladı.
Konferansın sonunda Sabri Orman'a MÜSİAD Zonguldak Şube Başkanı Salih Yılmaz,
Zonguldak Vali Yardımcısı ve Kozlu Kaymakamı Ahmet Karakaya ve diğer protokol
üyeleri tarafından çeşitli hediyeler verildi.
Haber : iha