‘’Ölürsem şehit kalırsam gazi...’’
‘’Ölürsem şehit kalırsam gazi...’’
Bu söz Müslüman milletimizle özdeşleşmiştir. Şehitlik ve gazilik Müslümanlıkla yoğrulmuş bir millet için ulaşılabilecek en kutsal makamlardır.
Şehitlik ve gazilik sevginin, sadakatin en samimi ifadesi ve fedakarlığı en son sınırıdır.
Vatan bizim için en değerli hazinedir. En değerlimiz için gerektiğinde candan daha büyük verilecek bir şey yoktur.
Din, mukaddes değerler ve vatan uğrunda canını feda eden Müslüman Allah katında peygamberlik mertebesinden sonra en büyük mertebe olan şehitlik mertebesini kazanır.
Gaziler ise Allah yolunda, vatan uğrunda savaştığı ve şehit olmayı arzuladığı halde savaştan sağ gelen kişiye denir. Gazi de canını ortaya koyduğundan ve şehitlik mertebesine ulaşmayı arzuladığından şehitler derecesindedir.
Bu konuda Peygamberimiz (S.A.V)şöyle buyurmuştur : ‘’Bir kimse Allah yolunda şehit olmayı can-u gönülden isterse yatağında ölse bile Allah onu Şehitler derecesine ulaştırır." demiştir.(Müslim)
Kan akıtılarak can verilerek sahip çıkılan ve bize emanet edilen, üzerinde yaşadığımız bu toprakları şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.
Türk milleti tarih boyunca birçok savaşa katılmış vatanı milleti namusu için ve İ’LA’YI KELİMETULLAH için büyük kahramanlıklar yapmış ve dünyanın hayranlıkla baktığı onur ve şerefe sahip olmuştur.
Tarihimiz, şehitlik ve gazilik destanları ile doludur. Bu topraklar için birçok şehit ve gazi veren milletimiz şehitliğin ve gaziliğin önemini çok iyi bilir. Şehitlik ve gazilik makamına gereken saygıyı gösterir. Şehitlere ve gazilere olan minnet borcumuzu onlara gösterdiğimiz gibi eşlerine ve ailelerine de gösterir.
Dinimizde şehitlik ve gazilik konusunda bizlere hatırlatmada bulunuyor. Allah’ü Tela Kur-an’ı Kerim’de şöyle buyuruyor: ’’O hâlde, dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.’’ (NİSA74)
Bu aziz millet tarihi boyunca Vatan uğrunda şehit olmayı ve gazi olmayı her zaman gurur kaynağı saymıştır. Bizde şunu biliyoruz ki bu aziz vatan bizlere şehit ve gazilerimizin emanetidir. Bu yüzden 1915'te nasıl Çanakkale'de savaştıysak, Sakarya'da, Kurtuluş Savaşı'nda ecdadımız canını siper ettiyse bugün birliğimize ve kardeşliğimize göz dikenlere karşı savaş vermeli ve tek vücut olmalıyız.
Dün ecdadımız kendisine düşen vazifeyi yaptı. Bizlerde bundan sonra bu kutsal makamların ve vatan sevgisinin önemini gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmalıyız. Onları bu ulvi duygularla yetiştirmeliyiz.
Bu vatan, millet, din, devlet için geçmişten günümüze canlarını feda eden şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyor hayatta olan gazilerimize de Rabbimden sağlıklı hayırlı uzun ömürler diliyorum. Bütün gazilerimizin gaziler haftasını kutluyorum.
"Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu
Üç kıtada kanayan yer yer izler şahit
Dinlenmedi bir gün o büyük Şanlı Mücahit"
Kdz. Ereğli İlçe Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı
Ferhat Calayoğlu
Haber : Değişim Haber Merkezi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor