“Sorun Kişisel Değil, TOPLUMSAL BİR SORUNDUR...”
“Sorun Kişisel Değil, TOPLUMSAL BİR SORUNDUR...”
CHP Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Eylem Ertuğrul, Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ve üyelerinin katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda HES konusunda Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın tutumunu desteklerini vurguladıklarını da dile getirdi.
CHP Karadeniz Ereğli ilçe Başkanı Eylem Ertuğrul, OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem’in, milletvekilleri ve Karadeniz Ereğli Geleceğine sahip çıkıyor platformu ile bir araya gelerek, diyalog açısından önemli bir adım atıldığının altını çizdi.
2 Aralık’ta Erdemir’de gerçekleştirilen bu toplantıya CHP ilçe Başkanı olarak davet edildiğini, ancak ilçe halkını temsil eden Belediye Başkanının davet edilmemesi nedeniyle katılmadığını belirten Başkan Ertuğrul, su konusunda yaşanan polemik ile ilgili olarak da şu görüşlere yer verdi;
“BAŞKAN POSBIYIK ASLA YALNIZ DEĞİLDİR...”
Ezilenin yanında olacağız. Asla kapitalist yaklaşımları kabul etmeyeceğiz. Kabul edemeyiz. Şirketler için kâr oranları evet çok önemlidir, ancak halkın öncelikleri söz konusu olduğunda bunların hiçbir önemi kalmaz. Bu anlamda yapılan her mücadeleyi desteklemekle yükümlüyüz. Karadeniz Ereğli Geleceğine Sahip Çıkıyor Platformu da, Karadeniz Ereğli halkının haklarını korumak amaçla kurulmuş bir platformdur. Ben de bu platformun bir üyesiyim. Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı olarak üyesiyim, bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Fakat şunu bir kez daha belirtmek isterim. Halkın öncelikleri için olan mücadelede Ereğli halkının su hakkının korunması için yapılan mücadelede Belediye Başkanımız Sayın Halil Posbıyık, asla yalnız değildir. Yalnız bırakmayacağız, bu anlayışla her zaman Karadeniz Ereğli halkının haklarını korumak amaçlı savaşacağız. Bunu burada özellikle belirtmek isterim.
” ÇÖZÜM ÇOK KOLAY...”
CHP İlçe Başkanı Ertuğrul konuların kapıların ardına kadar açılmasıyla çözümlenebileceğini belirterek, konuşmasında ayrıca şu görüşlere yer verdi: “Bugün sadece Karadeniz Ereğli ve Erdemir arasındaki problem olarak görülen konulardan bir tanesini konuştuk. Sayın Başkanımız bununla ilgili bir bilgilendirme yaptı. Aslında çözümü çok kolay, basit bir protokolde yapılacak bir iki cümle değişikliği ile pek çok sorunun aşılabileceğini görüyoruz. Yani bugün Ereğli ve Erdemir arasında mevcut olarak adlandırılan sorunların diyalogla çok kolay bir şekilde çözülebileceğini görüyoruz. OYAK Genel Müdürümüz Sayın Süleyman Savaş Erdem, yaptığı toplantıyla diyalog kapısını aralamıştır. Biz bu kapının aralanmasını istemiyoruz, biz bu kapıların ardına kadar açılmasını istiyoruz. Bu noktada diyalog kapılarının ardına kadar açılarak, tarafların birbirleriyle görüşerek problemlerin çok kolay bir şekilde çözüleceğine inanıyoruz bu yönde de elimizi taşın altına koymaya her zaman hazırız. Bunun için mücadele etmeye hazırız. Ben inanıyorum ki bu sorunlar son derece kısa bir süre içerisinde akılcı bir şekilde çözülecek ve tekrar Karadeniz Ereğli Erdemir el ele geleceğe yürüyebilecektir.”
Başkan Ertuğrul toplantıda yaptığı konuşmada HES konusunun Karadeniz Ereğli’nin gündemini oluşturduğunu da vurgulamayarak, “Erdemir’in HES kurma projesinin takipçisi olacağız. CHP’li İl Genel Meclis Üyelerimiz bir süredir bu yönde çalışmalarını sürdürüyor. İL Genel Meclis Üyemiz ve Grup Sözcümüz Hayrettin Kartal sizlere konu hakkındaki çalışmaları anlatacak”
Konuya ilişkin İl Genel Meclisinde yapılan çalışmaları da Hayrettin Kartal yaptı. Kartal konuşmasında şu görüşlere yer verdi; açıklamayı da CHP İl Genel Meclis Üresi Hayrettin Kartal yaptı.
“Bilindiği gibi 02 Kasım 2019 tarihinde, Kızılcapınar Barajında Erdemir’in HES kurma talebiyle ilgili olarak imar planlarının görüşülmesi konusu, Zonguldak İl Genel Meclisinin gündemine geldi. Biz CHP İl Genel Meclisi grubu olarak o birleşimde düşüncelerimizi şu şekilde dile getirmiştik. Bu konuyu sizlerle paylaşıyorum;
“MUTABAKAT YILLAR ÖNCE SAĞLANMIŞTI...”
- Ereğli Kızılcapınar Barajı, ERDEMİR’in endüstri suyu, Kdz. Ereğli halkının içme-kullanma suyu, tarımsal amaçlı sulama suyu ve enerji suyu temini olarak planlanmış, 1993 yılında inşaatı tamamlanmıştır.
- Söz konusu barajda biriken su kullanımı DSİ ve ERDEMİR’le ve de Kdz. Ereğli halkı adına Kdz. Ereğli Belediyesi’ince, ortak protokolle karşılıklı mutabakat altına alınmıştır.
- Bu protokole göre, barajın endüstri suyu hisse oranı %49,10 , enerji üretme suyu hisse oranı %11,90’le ERDEMİR’e verilmiş, %29’luk hisse oranı da içme-kullanma suyu olarak Kdz. Ereğli halkı adına Kdz. Ereğli Belediyesine, yine ayrıca bölge halkının tarımsal amaçlı sulama suyu için ise % 10’luk bölüm tahsis edilmiştir.
- Yani toplamda baktığımızda %61 ERDEMİR’in, %29 Kdz. Ereğli Belediyesinin, %10’luk bölge köylerinin, dolayısıyla toplamda %39 kullanım hakkının Kdz. Ereğli’de yaşayan insanları ilgilendirdiği ortadadır.
- 1993’ten bugüne, yani 26 yıldır barajın kullanılması konusu, DSİ, ERDEMİR ve Ereğli halkını temsilen Kdz. Ereğli Belediyesi arasındaki protokolle sorunsuz bir şekilde devam ediyordu.
“ERDEMİR’İN ENERJİ ÜRETMESİNE KARŞI DEĞİLİZ. ANCAK; ...”
. Ancak Erdemir, baraj üzerinde HES inşa etmek istemektedir. Öncelikle şunu vurgulamak isteriz. Erdemir’in enerji üretmesine karşı değiliz. Ancak büyük belirsizlikler vardır. Bu belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerekir.
- Barajda biriken suyun kullanım haklarıyla ilgili olarak alınacak her türlü kararda, Karadeniz Ereğli halkını temsilen, Karadeniz Ereğli Belediyesi de hak sahibidir. Bu nedenle olumlu-olumsuz tüm görüşler alınmalı, çevresel etkileri değerlendirilmeli, enerji üretme şartları karşılıklı mutabakatla oluşturularak, protokole bağlanmalıdır.
- Karadeniz Ereğli’de yaşayan 180 bin insanın içme suyu hakkı güvence altına alınmadan, taraflar arasında açıkça protokole bağlanmadan, bu koşullar düzeltilmeden, belirsizlikler ortadan kaldırılmadan bu konu meclisimizce kabul edilmemelidir. .bunun vebalinin büyük olduğunu, gelecek kuşaklara ve Ereğli halkına karşı sorumluluğumuz olduğunu vurgulamıştık.
Bunun üzerine konu komisyonlara havale edilmişti.
Komisyonlarımız Kızılcapınar barajında toplandı. Biz CHP grubu olarak Kdz. Ereğli Belediye yetkililerine de haber vererek toplantıya katılmalarını sağladık. Biz konu hakkında, tüm tarafların görüşlerinin önemli olduğunu, ERDEMİR gibi Kdz. Ereğli halkını temsilen, Belediyenin de görüşlerini dinlememizin doğru olacağını, tek taraflı bilgilendirmenin yanlış olacağını belirttik.
Toplantıda Erdemir yetkilileri bir sunum yaptı. Tüm İl Genel Meclis üyeleri Erdemir’in sunumunu sessizce dinledi. Sonrasında sorularda sorarak Erdemir’in düşüncelerini öğrenmeye çalıştı. Ardından, taraflardan biri olarak Kdz. Ereğli Belediye yetkililerini de dinleyelim dedik. Belediye yetkilileri de Karadeniz Ereğli halkını çok yakından ilgilendiren bu konu hakkında görüş ve düşüncelerini anlatmaya, süreç hakkında bilgi vermeye çalıştı. Yine her nedense gerek bazı AKP li İl Genel Meclis üyeleri ve de Erdemir yetkilileri, Belediye sözcülerinin konuşmalarını sık sık keserek, deyim yerindeyse zırt-pırt araya girerek, derli toplu bir bilgilendirmeyi engellemeye çalıştı. Sonuçta toplantı, her kafadan bir ses çıktığı ve kördüğüme dönüştüğü bir hale geldi.
“...ÖNCELİĞİ EREĞLİ HALKININ İÇME SUYUNA VERECEĞİNİZİ TAAHHÜT EDİYOR MUSUNUZ?”
CHP İl Genel Meclisi üyeleri olarak, ERDEMİR yetkililerine şu soruyu birkaç kez, üzerine basa basa sorduk.
- Eğer siz, Erdemir olarak, barajdaki su seviyesi herhangi bir nedenle kritik seviyeye düşerse, gerekirse enerji üretimini durdurup önceliği Ereğli halkının içme suyuna vereceğinizi taahhüt ediyor musunuz? Diye sorduğumuzda, net bir cevap veremediler. Sadece su boşuna mı aksın? Ereğli Belediyesi başka kaynaklardan suyunu temin edebilir gibi muğlak ifadelerle sorularımızı geçiştirdiler. Biz de kendilerine, ERDEMİR’in enerji üretmesine karşı olmadığımızı, boşa akan suyun değerlendirilmesine bizim de destek vereceğimizi, ancak var olan belirsizliklerin ortadan kaldırılarak, tarafların haklarını koruyacak bir mutabakatla, açık ve net bir protokole bağlanması gerektiğini belirttik. Sonuçta toplantı sona erdi ve konu 06/12/2019 tarihindeki İl Genel Meclisi gündemine geldi. Bildiğiniz gibi il genel meclisi 19 AKP’li, 11 CHP’li 1’de bağımsız üyeden oluşuyor. Biz CHP grubu olarak Ereğli halkının içme suyu önceliğini tanıyan yeni bir protokol yapılmadan ve de DSİ’nin HES yapım şartnamesinin 9.maddesinde belirtilen ve tüm insiyatifi ERDEMİR’in çıkarlarına teslim eden ifadeler değiştirilmeden, böyle bir komisyon kararına katılmayacağımızı açıklayarak muhalefet şerhi koyacağımızı belirttik.
- Ardından oylamaya geçildi. Komisyon raporu 18 AKP’li üyenin kabul, 11 CHP üyesi ve 1 bağımsız üyenin 12 red oyu ile ERDEMİR’in HES imar düzenlemesi meclisten geçmiş oldu. Yoklamada hazır bulunan AKP’li imar ve bayındırlık komisyonu başkanının oylamaya katılmadığı görüldü.
“ŞİMDİ NEDEN BU NOKTAYA GELİNDİ?”
. Basınımızın değerli temsilcileri; 1993’ten bu yana barajın kullanılması konusu, DSİ, Erdemir ve Karadeniz Ereğli Belediyesi arasındaki protokolle sorunsuz bir şekilde devam ederken şimdi neden böyle bir noktaya gelindi ve Ereğli halkının içme suyu hakkı risk altına sokuldu. Bu süreci de kısaca bilmekte büyük yarar var ve işin püf noktası da burası
20 Eylül 2018’de DSİ, ERDEMİR ve dönemin Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Uysal arasında yeni bir protokol imzalanır. Bu protokolün madde 5- hak ve yükümlülükler başlığı altında aynen şunlar yazıyor.
- Baraj, DSİ’nin sulama, ERDEMİR’in endüstriyel su ve Belediyenin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak üzere tesis edilmiştir.
Barajdan karşılanabilecek su miktarı, öncelikli olarak endüstri su ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanılacak, kalan kısmı ile içme suyu ihtiyacı ve sulama suyu ihtiyacı karşılanacaktır. Baraj seviyesinin ERDEMİR’in bir aylık su ihtiyacını karşılayamayacak düzeye düşmesi halinde (planlama raporuna göre 95 m. Kotu) seviye tekrar 95,5 m kotuna yükselinceye kadar su yalnızca ERDEMİR tarafından kullanılacaktır. Barajdan verilen içime suyu miktarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, Belediye içme suyu ihtiyacının kalan kısmını gülüç çayı üzerinde mevcut kaynak ve su alma yapılarından veya başka kaynaklardan meri mevzuat hükümleri çerçevesinde kendi imkanları ile karşılayacaktır. Denmektedir.
24/Ekim/2019 tarihinde ise DSİ, Kızılcapınar HES proje şartnamesi yayınlar. DSİ şartnamesinin 9 maddesinde aynen şu şekilde yazmaktadır.
- Kızılcapınar barajının birincil amacı Erdemir’in endüstri suyu ihtiyacını karşılamaktır. Barajın işletme planı ve işletilmesi, Erdemir tarafından yapılacaktır. Tüm yıl boyunca dipsavaktan bırakılacak su miktarını ERDEMİR belirleyecektir. Baraj su seviyesi Erdemir’in bir aylık su ihtiyacını karşılamayacak düzeye düşmesi halinde, su tekrar planlanan seviyeye yükselinceye kadar yalnız Erdemir tarafından kullanılacaktır. Denmektedir. Şimdiye kadar, 26 yıldır hiçbir protokolde ve de şartnamede, Ereğli halkının içme suyunu belirsizliklere sürükleyerek riske sokan böylesine hiçbir madde yokken, şimdi sadece tüm su kullanma haklarında insiyatif Erdemir’e bırakılmaktadır. Ereğli önceki dönem Belediye başkanı Sn. Hüseyin Uysal böyle bir protokolü nasıl imzalamış, DSİ böyle bir şartnameyi nasıl hazırlamıştır.? Bu protokol ve şartnamenin birbiri peşi sıra hazırlanması manidardır ve açıklanmaya muhtaçtır.
“İÇME SUYU RİSK ALTINDA...”
Tarım ve Orman Bakanlığı DSİ hidroelektrik enerji dairesi başkanlığının bir yazısında;
- 1982 -2018 yılları su verileri kullanılarak yapılan işletme çalışmasında, Kızılcapınar barajında 444 ay içerisinde toplamda 26 ay barajın 95 m kotunun altına düştüğü görülmüştür.” denmektedir.
- Böyle bir durumun varlığı, Ereğli halkının içme suyu hakkının nasıl bir risk altında olduğunun en açık kanıtıdır. Hele hele küresel ısınmanın her geçen gün ülkemizi nasıl olumsuz etkilediği ve azalan yağışların barajlardaki su seviyesini ciddi bir şekilde düşürdüğünü gördükçe, gelecek için endişelenmemek mümkün değildir.
- Birleşmiş milletler verilerine göre dünyada şu an 1 milyara yakın insanın güvenli içme suyuna erişimi yok. 2050 yılı itibariyle bu sayı yaklaşık 6 milyara çıkacak. Su hakkı, temel insan hakkıdır. 28/07/2010 tarihli birleşmiş milletler kararı aynen şöyle diyor.
- “ temiz içme suyuna erişim, yaşamdan ve tüm insan haklarından faydalanmak için temel bir insan hakkı olarak tanınmaktadır.”
OYAK Genel Müdürü Sayın Süleyman Savaş Erdem geçen hafta pazartesi günü Kdz. Ereğli’de odalar, milletvekilleri, dernekler, meslek kuruluşları, birçok sivil toplum kuruluşu ile bir araya geldi. Nedense 120 bin kişiyi temsil eden Karadeniz Ereğli Belediyesini davet etmemiş, sayın genel müdür HES konusuna ilişkin olarak, HES’in çevresel bir etkisinin olmayacağını, barajın Belediyeye verilecek su oranında herhangi bir değişiklik olmayacağını söylemiş. “BİRLİKTE BAŞARMAYI, BAŞARMALIYIZ” diyerek sözlerini bitirmiş. Çok güzel, alkışlanacak veciz bir söz aynen katılıyoruz.
Sayın Genel Müdür; çeşitli toplum kesimlerini temsilen 40-50 kişiyle bir araya gelip, sorunları tartışıp, çözüm yolları aramakta gerçekten samimiyseniz, Kdz. Ereğli Belediyesi ile de rahatlıkla bir araya gelip sorunları çözebilirsiniz. Kdz. Ereğli halkının içme suyu hakkının öncelikli temel bir insan hakkı olduğunu kabul edip, bu hak riske girerse, gerekirse enerji üretimini durdururuz deyip, yeni bir protokolle Ereğli Belediyesi ile anlaşabilirsiniz.
Kaldı ki bunları söylerken bizi Kdz. Ereğli Belediyesinin elçisi falanda zannetmeyin. Öyle bir görevimiz yok. Biz CHP İl Genel Meclisi üyeleri olarak, soruna sadece objektif, bilimsel gerçekler ışığında, önceliğin kardan ziyade, insan olduğu, sosyal demokrat bir anlayışla yaklaşmaya çalışıyoruz.
“SORUN KİŞİSEL DEĞİL, TOPLUMSAL BİR SORUNDUR...”
Erdemir’le Karadeniz Ereğli arasındaki sorunlar, su sorununda olduğu gibi, bazı çevrelerce sanki, Ereğli Belediyesi Başkanı Sayın Halil Posbıyık’la ERDEMİR arasında kişisel bir sorunmuş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Oysa sorun çok çeşitli ve derindir. Bu konuda gerek Pazartesi günkü toplantıda ve gerek daha önceki yıllarda, TSO, DTO, Muhtarlar Derneği, Şoförler ve Otomobilciler Odası, Esnaf Kefalet Kooperatifi yetkililerinin ERDEMİR’le ilgili sıkıntıları dile getirdiklerini biliyoruz. O nedenle sorun kişisel değil toplumsal bir sorundur ve Karadeniz Ereğli’de yaşayan 180 bin insanı ilgilendirmektedir.
Bizim bu konudaki düşüncelerimiz, söylediklerimiz açık ve nettir. Her zaman doğruların, gerçeklerin ışığında halkımızın yanında olacağız. Doğruları anlatacağız. Halkımızın haklarını, temel insan haklarını, insanca yaşama haklarını, sosyal demokrat bir anlayışla her platformda dile getirip savunacağız.
Su hakkı en temel, en yaşamsal, en evrensel bir insan hakkıdır ve aynı zamanda kutsal bir haktır. Tüm kişi ve kuruluşlar bu hakka saygı göstermek zorundadır.
Atalarımız ne güzel söylemiş; “SU İÇENE YILAN BİLE DOKUNMAZ...”
Haber : Özge Cerrah
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor