SOSYAL MEDYADA EN BÜYÜK TEHLİKE!..
Günümüzde milyonlarca kullanıcısı olan sosyal medya platformları özellikle çocuklar için pek çok tehlikeyi içinde barındırıyor. Sanal zorbalık, cinsel istismar gibi problemlere karşı çözümün internet kullanımını yasaklamak olmadığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma, bunu engellemenin yolunun içselleştirilmiş bir güvenlik protokolü oluşturmaktan geçtiğini dile getirdi.
Günümüzde milyonlarca kullanıcısı olan sosyal medya platformları özellikle çocuklar için pek çok tehlikeyi içinde barındırıyor. Sanal zorbalık, cinsel istismar gibi problemlere karşı çözümün internet kullanımını yasaklamak olmadığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma, bunu engellemenin yolunun içselleştirilmiş bir güvenlik protokolü oluşturmaktan geçtiğini dile getirdi.
Günümüzde kullanıcı sayısı milyonları bulan sosyal medya platformları özellikle çocuklar için pek çok tehlike içeriyor. Sanal zorbalık ve cinsel istismar gibi konuların çocukları bekleyen en büyük tehlikeler olduğunu ifade eden İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma, bu sorunların çocukların zihinsel ve bireysel gelişimlerini olumsuz etkilediğini söyledi. İnternet kullanımını yasaklamanın bir çözüm olmayacağını, çözümün içselleştirilmiş bir güvenlik protokolü olabileceğini belirten Harma, ''Buradaki güvenlik protokolünden kastım internet filtresi değil. Çocukların tamamen içselleştirdikleri neyin sanal zorbalık ,neyin cinsel istismar olduğunu anlamlandırdıkları bir güvenlik protokolünden söz ediyorum'' dedi.
ÇOCUKLARI BEKLEYEN TEHLİKE SANAL ZORBALIK VE CİNSEL İSTİSMAR
Sanal zorbalığın çocukların bireysel ve fiziksel gelişimleri ile özsaygı
gelişimlerini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Harma, ''Bunu önlemenin yolu
kişinin karşı tarafa vereceği zararı bilmesi. Sanal zorbalıkta, bunu uygulayan
ve bu zorbalığa maruz kalan iki taraf söz konusu. Sanal zorbalığı uygulayan
kişi karşı tarafı ne durumda bıraktığını bilmiyorsa o zaman büyük sıkıntılar
yaşanıyor. Bu durumda sanal zorbalık nerede başlıyor, karşı tarafa etkileri
neler bunların öğretilmesi gerekiyor. Bunu da eğitimlerle oluşturabileceğimiz
içselleştirilmiş güvenlik protokolü ile sağlayabiliriz'' diye konuştu.
Çocuklara internette yaptıkları eylemlerin sonuçlarının ne olacağını göstermek
ve bunu gerçek örneklerle yapmak gerektiğini vurgulayan Harma, diğer bir önemli
konunun da cinsel istismar olduğunu dile getirdi. Çocukların bu konu hakkında
genellikle fikir sahibi olmadıklarından söz eden Harma, ''Bunun için de
çocukların bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Bu eğitimler sadece ders formatında
olmamalı. Bunu yaşanmış örneklerle açıklamak gerekiyor. Böyle bir durumla karşı
karşıya kaldıklarında da güvenebilecekleri birine başvurmaları gerektiğinin
anlatılması gerekiyor'' diyerek sözlerini sürdürdü.
''SOSYAL MEDYA KULLANIMI YASAK ELMA GİBİ GÖSTERİLMEMELİ''
İnterneti ve sosyal medya kullanımını yasak bir elma gibi göstermemek
gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Mehmet Harma, ''Çünkü biliyoruz ki bir obje,
bir uyaran ne kadar yasak olursa kişilere o kadar çekici geliyor. Bu durumda
çocuklar daha fazla uğraşacak ve internete ulaşmanın bir yolunu bulacak''
ifadelerinde bulundu. Öğretmenlerin ve velilerin yasak koymadan önce internetin
zararlı etkileri üzerine odaklanmaları gerektiğini söyleyen Harma, ''Bunu
yaparken güven ortamı içinde olmaya, cezalandırıcı bir üslupla değil tam
tersine karşı tarafa vereceği veya kendi görebileceği zararlar üzerine
odaklanması gerekiyor. Bununla ilgili bir önerim de bu konunun uygulamalı bir
ders olarak müfredata girmesi yönünde olacak. Çünkü bu noktada ihtiyacımız olan
çözüm bu'' dedi.
İNTERNET KULLANIMINDA AHANTAR KELİME 'ETKİN' KULLANIM
Dünyanın sürekli olarak geliştiğini ve çocukların bu düzene adapte olmaları
gerektiğini dile getiren Harma, ''Bence anahtar kelime 'etkin' kullanım. Etkin
kullanım için ne gerekiyorsa yapılması gerekiyor. Bahsettiğim eğitimler de
bunlar içinde birinci sırada yer alıyor. Kişileri eğitmek ve farkındalıklarını
arttırmak ile onları sosyal medyayı, interneti etkin kullanan bireyler haline
getirme sorumluluğuna sahip olduğumuzu düşünüyorum'' diye konuştu.
Haber : iha