Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Üyesi Muhammet LİKOĞLU Karadeniz Ereğli&8217;nin Neden İl Olamadığı ile &8220;Neden İl Olması Gerektiği&8221; konusunda ayrıntılı ve iddialı açıklamalar yaparken Karadeniz Ereğli&8217;nin tek çıkış noktasının il olmaktan geçtiğini vurguladı.
Sorunların Çözümü İçin Birlik ve Beraberlik Lazım
Karadeniz Ereğli’deki sorun ve sıkıntıların aşılabilmesi için her şeyden önce birlik beraberliğin olması gerekir. Birlik-beraberlik olma kültürünün bir an önce ortaya çıkması lazım. Karadeniz Ereğli’deki en büyük eksiklik, sosyal, siyasal ve ekonomik birlikteliğin olmayışından kaynaklanmaktadır. Geçmiş dönemlerde de birçok kez aynı şeyleri dile getirdim. Karadeniz Ereğli’nin sosyal ve ekonomik anlamda geldiği durumdan tek çıkışı birlik beraberlik içerisinde olmaktan geçtiğini, ayrıca 34 ilden büyük olan sosyal, ekonomik kültürel ve siyasal gelişimini tamamlamış Karadeniz Ereğli’nin il olmasından geçtiğini söylüyorum.
Zonguldak ilinin % 75 vergisini beyan eden ve bu vergiyi ödeyen Karadeniz Ereğli; aynı zamanda 2006 yılında Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (ERDEMİR) özelleştirilmesiyle devletin hazinesine 3 milyar dolar katkı sağlamıştır. Buna rağmen Karadeniz Ereğli’nin verdiğinin yanında aldığı hizmetler hiç noktasındadır. ERDEMİR’in özelleştirilmesinde sağlanan gelirin yüzde10’u Ereğli’ye dönseydi ki bu Karadeniz Ereğli’nin hakkıydı. Karadeniz Ereğli bugün bu sıkıntıları yaşamazdı.
Karadeniz Ereğli Görmezden Geliniyor, Yok Sayılıyor
Zonguldak, sosyal ve siyasal olarak Karadeniz Ereğli’nin önünde her zaman engel olmuş, daha doğrusu tünelin bu tarafı olan Karadeniz Ereğli ve Alaplı görmezden gelinmiş, sosyal ekonomik ve siyasal olarak yok sayılmıştır. Karadeniz Ereğli’nin sosyal ve ekonomik olarak geldiği noktadan çıkış ararken ortaya konulan projeler Karadeniz Ereğli il olmadığından her defasında reddedilmektedir. Devletin teşviklerinden sektörel ve bölgesel teşviklerden yararlanma noktasında da Karadeniz Ereğli il olmadığı için bu sıkıntılar sürekli karşımıza çıkmaktadır.
Aynı şekilde bacasız fabrika tabir edebileceğimiz, kuruldukları yerde sosyal, ekonomik ve kültürel olarak çok büyük katkılar sağlayan üniversite talep edildiğinde ilçelere üniversite verilmediği gerekçesi ile karşı karşıya kalmaktayız.
Fakülte istendiğinde ise karşımıza çıkan bürokrasinin statükocu anlayışı da bu olayı engellemektedir. Siyasi olarak da öteden beri hak ettiği yer verilmemiştir Karadeniz Ereğli’mize. Birçok konuda da aynı sorunla karşı karşıya kalınmaktadır. Karadeniz Ereğli, Alaplı ve bölgenin kalkınması için kesinlikle il olmalıyız, hak ettiğimiz yere gelmeliyiz ve kısa zamanda il olmamız mümkün değilse de il statüsünde imkân ve olanaklardan Ereğli’miz yararlandırılmalıdır.
Karadeniz Ereğli il olduğunda Gökçeler Kandilli ve Ormanlı ’da ilçe olacağından var olan Alaplı ilçesiyle beraber yaşadığı sosyal, ekonomik sorunlardan kurtulacaktır. Artık Karadeniz Ereğli’yi konuşurken Alaplı ile birlikte bir ve beraber olarak çözümler üretmeliyiz. Karadeniz Ereğli’nin il olması gerektiğini defalarca gündeme getirmeme rağmen hiçbir kurum, kuruluş, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinden bu konuda destek gelmemiştir. İktidar partisi milletvekili ve ilçe teşkilatı tarafından bu konu ile alakalı herhangi bir söylem ortaya konmamıştır.
Ortak Akıl Üretmeliyiz
Karadeniz Ereğli’yi yönetenlerin ve yönetmeye talip olanların her zaman olduğu gibi makam ve mevkilerini işgal etmekten öte bir düşünce ve projelerinin olduğunu sanmıyorum.
Karadeniz Ereğli’nin birçok sorunu olmasına rağmen yöneticilerimiz, sorunların çözümü noktasında bir araya gelerek birliktelik arayışı içine girmemişlerdir. Bazıları bireysel olarak çalışma yapsa da ortaya çıkacak bir sonuç söz konusu değildir.
Önemli bir konuyu da buradan açıklamak istiyorum. Artık Ereğli ile ilgili olan sorunların çözümü için Milletvekili ya da Bakanlardan ziyade direk Sn. Başbakanımıza bu sorunlar iletilmek sureti ile Ankara’nın dikkati Ereğli üzerine çekilmelidir diye düşünüyorum. Çünkü bu güne dek kısa vadeli çözümler üzerinde durmak Ereğli’ye hiçbir şey kazandırmamıştır.
Erdemir ve Karadeniz Ereğli İlişkileri
Erdemir ile Ereğli arasında arzu etmediğimiz olaylar geçmişte yaşanmış olsa da bu sorunların diyalog, karşılıklı sorumluluk anlayışı ve hoş görü ile aşılmasının mümkün olduğunun taraflarca geç de olsa anlaşılması Ereğli için sevindirici gelişmelerin en başında gelenidir.
Erdemir-Karadeniz Ereğli ilişkilerinde son dönemde normalleşme olup, sıcak ilişkilere girilmiştir. Erdemir’in Karadeniz Ereğli’ye olan sosyal sorumluluğunun farkına vardığını ve gereğini yapacağına inanıyorum. Ancak, Karadeniz Ereğli’de ne istediğini iyi bilip mantıklı ve makul projeler ortaya koyarak taleplerini sunmalıdır. Bu konuda ben şahsen Erdemir yetkililerini hazırlıklı, Karadeniz Ereğli’yi hazırlıksız görüyorum.
Lokomotif Sektörler
Karadeniz Ereğli’nin lokomotif sektörü olan sac ticareti, nakliye ve sanayiciler de, Karadeniz Ereğli’nin tamamında olduğu gibi bu sektörde de bir araya gelememekte sorunlarını, taleplerini ilgili yerlere iletememektedirler. Öncelikle yapılması gereken birlik, beraberlik olmalı, Karadeniz Ereğli’nin ve bölgenin sorunlarını belirleyip öncelik sırasına göre acil olarak çözmektir. Her şeyden önce ne istediğimizi iyi bilmemiz gerekmektedir. Ortaya koyacağımız projelerimiz, taleplerimiz ayakları yere basan içi dolu makul ve mantıklı talepler olmalıdır.
Sac tüccarlarının da şu anda Karadeniz Ereğli ve kendi sektörleri için ortak akıl üreterek makul, mantıklı talepleri olduğunu sanmıyorum. Herkes farklı farklı konulardan bahsediyor, farklı şeyler istiyor. Oysa hedef belirlenmeli o hedefe doğru emin adımlarla gerekli yerlere gidilerek öncelikli taleplerin gerçekleşebilmesi için çaba harcanmalıdır.
Karadeniz Ereğli’de sac ticareti yapanlar (Sac Tüccarları) ’nın zorda olsa bir araya gelmelidir. Zor diyorum çünkü bu sektörün bir araya gelmesini istemeyenlerin olduğunu iyi biliyorum. Bir araya gelerek birlik, beraberlik içerisinde sorunlarını beklentilerini, kendi aralarında tartışarak ortaya koyacakları taleplerle birlikte yeni bir oluşum sağlamalıdırlar. Ortaya çıkacak yeni oluşumun finans kaynağı da ilgililer tarafından muhataplarıyla görüşülerek sağlanmalıdır. Bu şekilde lokomotif sektör olan sac tüccarlarının ortaya koyacakları yeni oluşuma tüm Karadeniz Ereğli destek vermelidir. (Karadeniz Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası, Karadeniz Ereğli Belediyesi, Meslek Odaları, Sivil Toplum Kuruluşları ve ilgili bürokratlar) Bu oluşum Karadeniz Ereğli Oluşumu olacaktır. Bu oluşuma Erdemir Yönetiminin de sıcak bakarak, gereğini yapması sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde sac tüccarlarının yeniden ayağa kalkarak Karadeniz Ereğli’nin de tekrar sac ticaretinde merkez olabileceğine inanıyorum.
Diğer lokomotif sektörlerimizden biride nakliye (taşımacılık) sektörü olup geçmişte bu sektör ekonomimize katma değer üreterek istihdam sağlamakta idi. Bugün gelinen noktada nakliyeci ve kamyoncu esnafımız bitmiş, yok olmuştur. Erdemir gibi bir kuruluşun Karadeniz Ereğli’de faaliyeti devam ettiği müddetçe en geçerli sektör taşımacılık sektörüdür. Bu hizmeti yapan ve bundan yararlananlar Karadeniz Ereğli insanı olmayıp civar il ve ilçelerden gelenlerdir. Yapılacak iş Karadeniz Ereğli’ye mal olacak, tüm Karadeniz Ereğli’nin sahip çıkacağı Karadeniz Ereğli Lojistik Şirketinin kurulmasıdır. Ya da varsa kurulmuş olan firma harekete geçirilerek nakliyeci ve kamyoncu esnafının tümünü kucaklayacak, herkesin ortak olunacağı ve aynı zamanda da iş istihdamı sağlanacağı oluşumun harekete geçirilmesi gerekmektedir.
Erdemir gibi bir kuruluşun Karadeniz Ereğli’de olmasına rağmen geçmişten beri yeterince yan sanayi oluşmamıştır. Karadeniz Ereğli Tüccarı al satı tercih etmiş sanayileşememiştir. Bunda geçmişte Erdemir yönetiminin ve TSO ’nun payı büyüktür. Karadeniz Ereğli’de yan sanayinin gelişmesini Erdemir ve TSO teşvik etmeliydi. Bugün gelinen noktada al sat işiyle uğraşan sac tüccarımız sanayileşmenin şart olduğunu görmüştür. Ancak yaşanan krizde sermaye ve birikimini kaybetmiştir. Sac tüccarlarının bir araya gelerek ortaya koyacakları oluşumla yeniden hayat bulup toparlandıktan sonra sanayileşmeye doğru birliktelik ortaya koyacaklarına inanmaktayım. Sanayileşme konusunda Erdemir üst yönetimi de her türlü desteği vermeye hazır olduğunu hatta elini taşın altına koyarak kurulacak sanayi şirketine ortaklık dâhil her türlü desteği vereceklerini ifade etmişlerdir.
Lokomotif sektörler olan sac ticareti, nakliye ve sanayicilerle ilgili somut ayağı yere basan projelerin Karadeniz Ereğli ekonomisini hareketlendirirken, dolayısı ile diğer sektörlere de özellikle de inşaat sektörüne büyük katkı sağlayacağı bir gerçektir.
Üniversite İstiyoruz
Karadeniz Ereğli’mize üniversite istedik. Elimizi taşın altına koymamıza rağmen olmadı, yapamadık. Karadeniz Ereğli’ye yeni fakülteler kazandırılmalıdır. En az 2 fakülte kurularak üniversiteye hazırlık için ilk adım atılmalıdır. Bu sayede Karadeniz Ereğli’de artacak olan öğrenci sayısı sosyal, kültürel ekonomik gelişime büyük katkı sağlayacaktır.
Biz üniversite kurulmasını isterken şu an geldiğimiz nokta bırakın üniversiteyi elimizdeki fakülteler de Zonguldak'a kaydırılmış durumda. Ben ise bu duruma bir anlam veremiyorum.
Aynı zamanda Polis Yüksekokulu ve benzeri meslek yüksekokullarının Karadeniz Ereğli’ye kazandırılması atılacak doğru adımlardan olabilir.
Sektörel ve Bölgesel Teşviklerde Hak Ettiğimiz Yerde Değiliz
Sektörel ve Bölgesel teşviklerle sağlanacak imkânlar doğrultusunda Karadeniz Ereğli Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yeni yerli/yabancı yatırımcılarla hayata geçirilmeli, 2. OSB’nin kurulması için çalışmalar başlatılmalıdır. Devletin tüm teşvik kredi imkân ve olanaklarından Karadeniz Ereğli yararlandırılmalı, Karadeniz Ereğli’deki yatırımcıya bu teşvikler anlatılmalıdır.
Karadeniz Ereğli’de parasal olarak büyük kayıplar oldu. Sıcak para dolaşımı yok diyebileceğimiz seviyelere gelmiştir. İşsizlik, iş kaybı, finans sıkıntısı da gündemde yerini alıyor. İlgili kurumlar bu konuyu dikkate alarak gerekli çalışmaları yapmalıdır. Karadeniz Ereğli’de herkes üzerine düşen görevi fazlasıyla yapmalıdır.
Erdemir Limanının 3.Şahıslara Açılması Alternatif Çözümdür
Karadeniz Ereğli’nin ihtiyacı olan liman 10-15 bin tonluk gemilerin yanaşabileceği, kısa vadeli ve ucuz maliyette uygun yerde hayata geçirilmelidir. Bunu yapamıyorsak Karadeniz bölgesinin en büyük limanlarından biri olan Erdemir Limanından faydalanılabilmesi noktasında Erdemir yetkilileri ile görüşmeler yaparak bir protokol dâhilinde 3.şahıslara tahmil tahliye imkânı ve olanaklar sağlanmalıdır.
Gölcük Depreminden sonra Donanmanın dört bin personelle Karadeniz Ereğli’ye geleceği o günün koşullarında depremden dolayı yaşanan duygusallık ve Donanmanın Karadeniz Ereğli’ye gelecek olması Karadeniz Ereğli’ye saygınlık ve ekonomisine büyük katkı sağlayacağı fikrinden hareketle doğal limanımız olan TTK Limanını Askeriye ’ye tahsis etmiştik. Gelinen noktada bırakın donanmayı ve 4 bin personelin gelmesi bir gemi dahi gelmemiştir. Şimdi orası çimlenerek Halı Saha ve Helikopter Pisti yapılmıştır. Şimdi yapılacak iş ilgililerle bir an önce görüşüp Karadeniz Ereğli’nin çok ihtiyacı olan bu Limanın geri alınmasının sağlanması. Talep edildiği takdirde geri dönüşümünün sağlanacağına inanıyorum.
Ayrıca Karadeniz Ereğli’nin ihtiyacı olan 10-15 bin Tonluk gemilerin yanaşabileceği şehrin dışında OSB’ye yakın belirlenen iki yer mevcut olup, bu iki yerde kısa vadeli ve ucuz maliyetli olacağından çalışmaların hızlandırılarak Karadeniz Ereğli’nin liman sorunu ortadan kaldırılmalıdır.
“Kanayan Yara” Tersaneler Bölgesi
Tersaneler Bölgesi faaliyete geçirilmeli ve devlet tarafından tersanelerimize kapasiteleri oranında iş sağlanmalıdır. Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde kurulacak şirket tarafından gemiler, buradaki tersanelere sipariş edilmelidir. Tersanecilerimiz kredi ve hibe istemiyor sadece iş istiyor. Bu sağlandığında tersaneler tekrar eski günlerine dönecek, ekonomi canlanacaktır. Verilecek olan bu gemi siparişlerinden devlet gerekirse zarar edecek, oluşacak direk ve dolaylı elde edilecek katma değerden devletin ettiği zarar fazlasıyla kapanacaktır. Teşvik konusunda bölgemizde Kömür Madeni ve Demir Çelik mutlaka teşvik kapsamına alınmalıdır. Her defasında Gümrük Birliği anlaşması bahane edilerek teşvik kapsamına alınmamaktayız. Oysaki Gümrük Birliği anlaşmasında taraflar tek taraflı olağanüstü şartlarda ve istenildiğinde anlaşmayı askıya alabilmektedir. Kaldı ki biz, Avrupa Birliği üyesi değiliz. Gümrük Birliği üyesiyiz. Bugün Avrupa’da birçok ülkenin geldiği noktada ekonomik sıkıntı itibarı ile tek taraflı anlaşmalar askıya alınmış durumdadır.
Yönetici Seçimine Dikkat Etmeliyiz
Karadeniz Ereğli’yi yöneten atanmış ve seçilmişlerin inisiyatif kullanmaları gerektiğine inanıyorum. Karadeniz Ereğli’yi yönetecek yöneticileri seçerken vizyon-misyon bilgisi, becerisi olan; korkak, ürkek olmayan hiç kimseye bağlı olmadan, (Bağımsız bağlantısız olarak) cesur kararlar alabilen, heyecanlı, taşın altına elini değil tüm vücudunu koyabilen ve her şeyden önce ben değil, biz değil sadece ve sadece Karadeniz Ereğli diyebilenleri seçmeliyiz ve göreve getirmeliyiz. Atanmışları da harekete geçirecek olan bu şekildeki seçilmişlerdir. Bu vasıflara sahip yöneticiler sayesinde atanmışları da harekete geçirebiliriz.
Bunları yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli unsur şahsi çıkar ve menfaat gözetmeyecek, ahbap-çavuş ilişkisi gütmeyecek, cemaat ve hemşericilik dürtüsü ile hareket etmeyecek kişilere artık prim verilmelidir ki Ereğli girdiği bu kaostan çıkabilsin.
Haber : GazetEreğli