Adına festivaller düzenlenen, padişah sofralarının vazgeçilmezi Osmanlı Çileği, 'yok olma' gerçeğiyle karşı karşıyayken; 3. nesil 'Osmanlı Çileği sevdalısı' Yakup Ayaz isminde bir kişi Ereğli geleneğini yaşatmaya devam ediyor. Yapımında Osmanlı Çileğinden başka bir çilek kullanmayan Ayaz, ürettiği reçellerle adeta yüz akımız oluyor...
Çileğin tarihini incelediğimizde ekimine ilk olarak 1920 yılında Kdz. Ereğli'de başlanmıştır. Adına festivaller düzenlenen, kokusu ve tadıyla dünyada eşi benzeri olmayan Osmanlı Çileği Reçeli ilk günkü tazeliğiyle sofralarımıza ulaşıyor. 1955'ten günümüze Osmanlı Çileğinin üretimine gönül veren işadamı Yakup Ayaz 1974 yılından itibaren ailesinden devraldığı bayrakla bugün yöresel lezzetimiz olan Osmanlı Çileği Reçeli'ni yapmaya devam ediyor.
OSMANLI ÇİLEĞİ YAŞASIN DİYE, BİNLERCE BEDAVA FİDE..!
Şu anda 3.kuşağın görev başında olduğunu belirten Ayaz reçellerinin tamamının Osmanlı Çileğinden yapıldığını söyleyerek, Osmanlı Çileği'nin yetiştiriciliğine ilişkin yalnızca Değişim Medyaya özel bilgiler verdi. Ereğli köylerine, hiçbir karşılık beklemeden binlerce orijinal Osmanlı Çileği fidesi dağıttığını da söyleyen Yakup Ayaz; "Ören Köyü'nün yanında Kavucaktaş'ta yetiştiriliyor. Eski Erdemir barajına giden bir kolumuz vardır orda dere boyunun kumsal arazide yetiştirdik. Bütün köylümüze yöre halkına herkese 120.000 adet fideyi bedava dağıttık. O fidelerden gayet güzel üretim aldık. Fideyi verdiğimiz köylerde toprak analizleri yaptırdık. Yaptırdığımız analizlerin neticesi bizi memnun etti. Bu analizden sonra fidelerimiz dağıttık. Hatta bu fidelerin nasıl dikilmesi gerektiğini, dikildikten sonra bakımının nasıl yapılacağını köylümüze kendi personellerimiz tarafından anlatıldı" dedi.
KATKI MADDESİ YOK! MEYVA... ŞEKER... LİMON TUZU...
Piyasada bulunan benzerlerinin aksine kendine has kokusu ve tadıyla dikkat çeken Ereğli Osmanlı Çileği Reçeli'nin üretimini ve 'insanların ne yediğini bilmesi' için bilgiler veren Ayaz; "Devrek ilçesindeki Baba Dağı'ndan Ereğli'ye kadar tüm köylerimizi fide ile doldurduk. Kasım ayı içersinde fideler dikilir. Fideler dikildikten sonra ilkbaharda Mayıs'ın 15'inden itibaren meyve vermeye başlarlar. Ancak fideler birinci senelerinde az ürün verirler. İkinci seneden itibaren tam kapasite ürün vermeye başlarlar. Mevsim şartlarına göre Haziran sonuna kadar fidelerden ürün almaya devam ederiz.
Biz mamullerimizde hiç bir katkı maddesi kullanmayız. Bizim ürettiğimiz reçeller sadece reçel ve meyveden oluşmakta. Katkı maddesi kullanmadığımız için zaten tercihi kamuoyu ve insanlarımız bizi tercih ediyorlar. Evdeki reçellerimizle birebir aynı. Hiçbir zaman diğer katkı maddelerini kullanmadığımız için zaten reçelimizi açtığınızda hemen belli olur. Ben saf ve taze Osmanlı Çileğiyim diye size hitap eder.Bu mamullerimizi biz Türkiye'nin Zonguldak, Ereğli bölgelerimiz dahil olmak üzere Bartın, Karabük yöresel bölgelerimizin tümüne gönderiyoruz. Tüm hipermarketlerde ürünlerimize ulaşabilirler" şeklinde konuştu.
EŞKİŞEHİRLİ, İZMİRLİ DEĞERİNİ BİLİYOR, BİZDE BİLELİM..!
Birçoğumuz, şehir dışına çıktığımızda muhakkak bir kutu reçelimizi yanımıza almışızdır. Sevdiklerimize, arkadaşlarımıza ve hatta şehir dışında ki doktorlarımıza çileğimizden hediye edip, 'Bu Ereğli'nin çileğinden yapıldı' demişizdir. Yakup Ayaz, Osmanlı Çileği sevdasını bir adım öteye taşıyarak, şehir dışından da taleplerin olduğunu söyledi. Ayaz; "Şehir dışından birçok telefon aldıklarını ve hediye olarak götürülen reçellerimiz Türkiye'nin dört bir yanına ulaşmış durumda. Hatta Antalya'dan, İzmir'den, Eskişehir'den arayıp ürünümüzü satmak istediklerini çok beğendiklerini söylüyorlar. Çilek reçeli Ereğli'mizin tarihsel bir ürünüdür. Arnavutköy'den Karadeniz Ereğli'sine getirilmiştir çileğimiz. Osmanlı Çileği eskiden Ereğli'de çok yetiştirilirdi. Ereğli'den İstanbul'a, Ankara'ya motorlarla, kamyonlarla giderdi çileğimiz. Şuanda üretim azaldığı için ancak bizlere yeterli üretim temin edebiliyoruz" dedi.
Haber : Evrim Çağırıcı
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor