Verem ve önemi...
Verem ve önemi...
Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü'nce 71. Verem Eğitimi ve propaganda Haftası dolayısıyla il genelinde bir dizi aktivite tertiplenecek.
71. Verem Eğitimi ve propaganda haftası nedeniyle açıklamada
bulunan Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Ertuğrul Güner; "Geleneksel
olarak her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden başlamak üzere düzenlenen, "Verem
Eğitimi ve Propaganda Haftası" bu yıl 7-13 Ocak 2018 tarihleri arasında 71.kez
kutlanacaktır. Bu nedenle ilimizde Tüberküloz İl Koordinatörlüğü ve Toplum
Sağlığı Merkezleri Eğitim Şube tarafından etkinlikler planlanmış, il merkezi ve
ilçelerdeki pek çok ilk ve orta dereceli öğretim kurumlarında, Halk Eğitim
Merkezinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde, Kur'an kurslarında eğitimler
verilmektedir. Daha fazla bilgi almak isteyen kişiler kendisine en yakın
dispanserden broşür alabilirler. Tüberküloz, solunum yolu ile akciğerlere giren
tüberküloz mikrobunun ("MycobacteriumTuberculosis") yol açtığı bulaşıcı bir
hastalıktır. Tüberküloz halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemidir.
Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri verem mikrobunu vücudunda taşımaktadır. Bu
insanların yüzde 10'unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığının ortaya
çıkacağı düşünülmektedir. Verem hastalığının belirtileri birkaç hafta içinde
gittikçe kötüleşen inatçı öksürük, balgam çıkarma, kilo kaybı, ateş, gece
terlemesi, iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kan tükürmedir. Bu belirtileri
olan kişilerin Verem Savaş Dispanserine, Aile Hekimine veya en yakın sağlık
kuruluşuna başvurması gerekir. Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya
düzenli tedavi görmeyen hastalardır. Tedavi görmemiş veya tedavisini aksatan
hastalardan; öksürme, hapşırma veya konuşma esnasında ortama yayılan
damlacıkların solunum yolu ile alınması ile bulaşır. En çok hastanın aile
bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur. Tedavi ile basil
sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada
bulaştırıcılık yok olur. Tüberküloz basili yiyeceklerle, giyeceklerle,
eşyalarla bulaşmaz. Kan yolu ve cinsel yolla da bulaşma olmaz. Hastalığın
gelişmesine yol açan vücut direncini düşüren hastalıklar ve etkenler vardır.
HIV/AIDS vücut direncini en çok kıran hastalıktır. Bunun dışında şeker
hastalığı, böbrek hastalığı, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara,
madenci hastalığı ve diğer bazı ciddi kronik hastalıklar da vücut direncini
düşürür. Bebeklerde ve yaşlılarda da vücut direnci düşük olduğundan hastalanma
fazla olur. Verem hastalığı vücudun bütün organlarını tutabilir ancak en çok
akciğerlerde görülür yüzde (60-70). Hastalığın tuttuğu diğer organlar; akciğer
zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarıdır (menenjit).karın
zarları peritonit. Verem hastalarından bulaştırıcı olanların çalışmaması
gerekir. Balgamında tüberküloz basili olmadığı gösterildiğinde, yani
bulaştırıcılığı geçtiğinde tekrar çalışması uygundur. Tedavinin başlangıç
aşamasında çalışmak, vücut direncini düşüreceği için uygun değildir. Tüberküloz
tanısı alan kişilere dispanserler tarafından ücretsiz ilaç verilir. Hastalar en
az 6 ay ilaç kullanmak zorundadır. Tüberküloz hastaları ilaçlarını Doğrudan
Gözetimli Tedavi (DGT) ile her gün düzenli olarak dispanserde veya aile
hekiminde almalıdır. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem
taşır. İlaçlarını düzenli kullanmayan hastalarda direnç gelişir. Bu hastalar
daha uzun süre ve daha fazla miktarda ilaç kullanmak zorunda kalırlar.
Tüberküloz hastası olanların yakınları Verem Savaş Dispanserlerinde ücretsiz
olarak akciğer filmi ve PPD testi yapılarak kontrol edilmektedir. Temaslı
muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler ücretsiz olarak tedaviye
alınır. Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere ise koruyucu
tedavi verilir. Tüberkülozlu hastalarda tedavi edilmezse ölüm oranı yüksektir.
Yapılan çalışmalarda tedavi edilmeyen bulaştırıcı tüberküloz olgularının
yüzde70'inin 10 yıl içinde hayatını kaybettiği saptanmıştır. 2015 yılında
dünyada 10,4 milyon yeni tüberküloz vakası ve 1,8 milyon tüberkülozdan ölüm
olduğu saptanmıştır. Tüberkülozdan korunmada ülkemizde 2-3 ay arası bebeklere
direkt olarak BCG aşısı yapılmaktadır. BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla
yayılan ve ağır seyreden verem hastalığını önlemede çok etkilidir. BCG aşısı
ülkemizde aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı
geçirilirse, 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce tüberkülin deri
testi (TDT-PPD) yapılması gerekir" dedi.
Haber : İHA