GÜNDEM

“Yaşanabilir Çevre” için neler yapmalıyız?

Kdz.Ereğli Çevre Platformu(KERÇEP), 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle “Yaşanabilir Çevre” paneli düzenledi.

Abone Ol

Kdz.Ereğli Çevre Platformu(KERÇEP), 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle  “Yaşanabilir Çevre” paneli düzenledi.

Bu yıl üçüncü etkinliğini gerçekleştiren KERÇEP Atatürk Kültür Merkezi’ndeki panelde  İstanbul’dan ve Türkiye genelinde çevre aktivistlerinin çatı örgütü, KERÇEP’in de kurucuları arasında olduğu İklim Adaleti Komisyonu’nun üyeleri de katıldı.

Kdz.Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP) 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde “Yaşanabilir Çevre” panelini, AKM Dündar Güçeri Salonu’nda gerçekleştirdi. Bu yıl üçüncüsü organize edilen panele KERÇEP bileşenleri, gönüllüleri yanı sıra İstanbul’dan gelen Türkiye genelinde çevre aktivistlerinin çatı örgütü, KERÇEP’in de kurucuları arasında olduğu İklim Adaleti Komisyonu’nun üyeleri de katıldı.

 “SİZ YETİŞKİNLER ÇEVREYİ YOK EDİYORSUNUZ”

Moderatörlüğünü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Biyoloji öğretmeni Mahir Ersöz’ün yaptığı panelde ilk konuşmacı TED Koleji 5. Sınıf Öğrencisi Eylem Özer; Çevre ve Çocuk konusunda görüşlerini anlattı.  Öğrenci Eylem Özer; bölgemizde onlarca fabrika olduğunu ve bu fabrikaların atmosfere zararlı gazlar bıraktığını sokakların, yaşam alanlarının çöplerle dolu olduğunu bu olumsuzluklardan en çok çocukların etkilendiğini vurguladı. “Benim yaşamak istediğim çevre; temiz, düzenli, kirletilmemiş bir çevre. Ama görüyorum ki çevremiz hiç ama hiç temiz değil ve her gün daha da çok kirletiliyor farkında mısınız doğamız yok oluyor. Bizler yani çocuklar; çevremizi, doğamızı, dünyamızı korumak ve daha yaşanılabilir hale getirebilmek için eğitim hakkımızdan, oyun hakkımızdan ve hatta yaşam hakkımızdan vazgeçebiliyorken, siz yetişkinler neden yok etmeyi seçiyorsunuz…”

Dünya Sağlık Örgütü’nün çevre kirliliğinden her yıl 5 yaş altında 1.7 milyon çocuğun ölümüne yol açtığını söyleyen Eylem Özer, İsveç’te Ağustos 2018 de İklim Değişikliği Konferansı’nda konuşma yapan ve “İklim İçin Okul Grevi ile dikkati çeken 15 yaşındaki Greta Thunberg’dan da bahsederek, konuşmasının sonunda iki soru yöneltti;

“Biz çocuklara nasıl bir çevre bırakmayı düşünüyorsunuz?

Bizleri, yani çocukları dünyaya getirip, neden öldürüyorsunuz?”

“ÇEVRE BİLİNCİYLE DONATILMIŞ BİREYLER OLMALI”

Çevre ve Gençlik adına  konuşan ZBEÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Güldem İncesu; geleceğimiz için çevre bilinciyle donatılmış bireyler yetiştirmek zorunda olduğumuzu, fabrika yöneticisinin, mühendisin doğaya meydan okumanın bedelinin ağır olacağını, çiftçinin kullandığı kimyasalın zehir olduğunu, şehir planlamacısının her yeri betona boğmanın sonuçlarını görememesini, HES’leri, nükleer santralleri onaylayanların arka plandaki ekolojik bedelin farkına varamamasının, çevrenin eğitimin bir parçası olamamasından, bu bilincin verilememesinden kaynaklandığını belirtti.

Çevre eğitim ile entegre olursa bütün meslek dalları üzerine düşeni yapabileceğini, her şeyin başının akılcı, insancıl ve çevreci bir eğitimden geçtiğini, eğitimde bilimsel ve çevreci reformların yapılmasının geleceğimiz için öneminin altını çizdi. “Unutmayalım ki, doğa bize miras değil, gelecek nesillere bırakmamız gereken bir emanettir” diyerek konuşmasını tamamladı.

SOSYOLOG DR.ECEHAN BALTA:“1974-75 SONRASI OSMANLI ÇİLEĞİ YOK OLDU”

Çevre ve Emek konusunda konuşan Sosyolog, İklim Adaleti Koalisyonu aktivisti Dr.Ecehan Balta; Ereğli’ye gelmeden önce Erdemir ve Ereğli hakkında araştırma yaptığını, Ereğli’ye mahsus olan, Osmanlı Çileğinin 1974-75 yılından sonra yok olduğunu, bunların sebebinin de hava kirliliği olduğunu vurguladı. Türkiye’de hava kirliliğinde en kötü 2. yerin Kdz. Ereğli olduğunu anlatan Balta, eskiden balıkçı kasabası olan ve yakın tarihe kadar Ereğli’de bol olan balığın artık yok olma seviyesinde olduğunu belirtti.

Kdz. Ereğli’nin hava kirliliğinin nedeninin ERDEMİR olduğunun, işsizlik – yaşam zorlukları nedeniyle insanları sağlıkları pahasına bu durumu görmezden gelmelerinin topluma büyük zararlar verdiğinden bahsetti. ERDEMİR’in çok karlı bir kuruluş olduğunu, gerekli yatırımlarla yaratılan kirliliğin üstesinden gelinebileceğini ifade etti.

Çevre ve Sağlık üzerine konuşmasını yapan Echomar Hastanesi Başhekimi Nevzat Çimenoğlu, Çevre ve çevre kirliliğinin etkilerini anlatırken,  lösemi ve obezite oranının Türkiye genelinde Zonguldak bölgesindeki oran hakkında istatiksel bir çalışma göremediklerini bildirdi. Ancak araştırma yaparken İngiltere’den örnek bulduğunu söyleyen Çimenoğlu; İngiltere'de yapılan bir araştırmada motorlu araçların egzoz gazlarından yaydığı karbonmonoksit ve mütemadiyen gazların çocuklarda görülen kan kanserinin başlıca sorumlusu olduğunu ortaya koyduğunu, bir akaryakıt istasyonuna 500 metre uzaklıkta yaşamanın, sadece fabrikanın değil bir çocuğun kanserden ölme riskini 12 kat arttırdığını ortaya koyduğunu belirtti.

DR.NEVZAT ÇİMENOĞLU: “FABRİKANIN KÜKÜRTDİOKSİT, KARBONDİOKSİT ORANLARINI PAYLAŞIYORLAR”

Yıllar önce Almanya’ya yaptıkları inceleme gezisinden notlar aktaran, evsel, bitkisel atıkların gübre yapıldığı fabrikalara gittiklerini, geri dönüşüm fabrikalarında arabaların nasıl söküldüğünü, kolilendiğini, hammadde haline getirildiğini, pilleri gömüp tabela koyduklarını gördüklerini, çöp yakma fabrikalarını da gezdiklerini, ayrıştırma olmadan, kağıt, kutu ne varsa tüm çöplerin yakıldığını belirten Çimenoğlu; “ İlgimi çeken fabrikanın giriş kapısında nizamiyesi var. Orada bir ekran vardı. Devamlı ekranda kükürtdioksit, karbondioksit gibi bir sürü şeyler ve karşılarında rakamlar vardı. Devamlı ölçümleri, fabrikanın bacası çöp falan yaktıkları için alanın ölçümlerini halka açık bir şekilde gözüküyordu. İnşallah bir gün bunları da ülkemizde görürüz.” dedi.

Çevre ve Bölgemiz konusunda ise Endüstri Mühendisi, KERÇEP Koordinatörü Önder Öner yaptığı sunumda bu zamana kadar evrende dünyanın dışında bir yaşama rastlanamadığını, bizim dünyamızdan başka gidecek yerimiz olmadığını aktararak dünyanın var olan tüm özellikleri, potansiyeli ve güzellikleri ile tüm canlılara yetecek bir yer olduğunu ifade etti.  Ancak insanın yarattığı çatışmalar ve savaşlar, bilim teknolojinin ortaya koyduğu imkanlar,  kapitalizm ve neo liberal politikalarla tetiklenen üretim ve tüketim çılgınlığı ile dünyayı yaşanamaz bir yer haline getirmek üzere olduğundan bahsetti. Dünya nüfusunun 1800 yılına kadar 1 milyar iken son 200 yılda 8,1 milyara ulaştığını, üretim ve tüketim değerlerinin nasıl artış içinde olduğunu aktardı.

Dünyada ve Türkiye’de çevre ve ekolojiye verilen zararları, kontrolsüz sanayileşme, vahşi madencilik, aşırı betonlaşma, kamu kaynaklarının yanlış kullanımlarının canlılara ve gezegenin geleceğine yarattığı olumsuzlukları anlattı. Ardından ağırlıklı olarak Erdemir’den kaynaklanan Ereğli’deki hava kirliliğinin ne ölçüde yüksek olduğunu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Ereğli’deki Hava Kalitesi İzleme İstasyonu sonuçları ile ortaya koyarak, KERÇEP’in 2 yıl üst üste yaptıkları ankette Ereğli’de 2 aileden birinde hava kirliliğine dayalı hastalıklar olduğunun ortaya çıktığını bildirdi. LÖSEV’den aldıkları bilgiye göre tüm Zonguldak’taki lösemi hastalarının %60’nın Ereğli’de olduğunu anlattı. Ereğli’de Hava Kirliliği sonuçlarının ilave istasyonlar kurulmayarak ve PM2,5 ölçümü yapılmayarak gizlendiğini iddia etti.

Önder sunumunda, Kıyıcak bölgesinde tarım ve yaşam alanlarının içindeki cüruf yığınlarını, var olan gölün insan sağlığına zararlı olduğu cürufla dolduruluşunu fotoğraflarla gösterdi. Aydınlar Çayı’nın sanayi şirketlerinin atıkları ile kirletildiğinden, ilçemizin aşırı betonlaşma ve yüksek araç kullanımının etkisi altında olduğunu aktardı. Çöplerin evlerden başlayarak sınıflandırılarak toplanmadığını, atıkların yeniden kullanımı ve bertarafının yapılmadığını, liman içinde kirlilikler yaşandığını vurguladı. Ayrıca Kandilli Terzi Köyü’nde silis kumu üretim tesisi BORCAM Tesisi ile Çatalağzı Termik Santralleri’nin çevreye zarar verdiğini, Filyos’ta yapımı devam eden Gübre Fabrikası’nın bölgemizin çevresi için risk olduğunu ifade etti.

Bilimsel çalışmalarda küresel ısınma nedeniyle Türkiye’nin de yer aldığı Akdeniz Bölgesi ülkelerinde 19 Kasım’da yaşanan kasırga ve benzerlerinin artarak yaşanacağı bildirildiğini anlatan Önder, konuşmasının son bölümünde çözüm önerilerini anlattı. Ereğli’de en az 2 tane daha Hava Kalitesi İzleme İstasyonu kurulmasını ayrıca Kandilli ve Alaplı’ya (Zonguldak’ta 5 tane var), hava kirliliği yaratan kuruluşların acilen çözüm getirmelerinin sağlanmasını, kanuni hakların kullanılmasını ve hava kirliliği hakkında halkın bilgilendirilmesini; cürufların yaşam ve tarım alanlarına dökülmesinin engellenmesini; Aydınlar Çayı ve liman içinde su temizliği takip sistemleri kurulmasını; ilçede yapılaşmanın halk sağlığı ve çevre temel alınarak yavaşlatılmasını; toplu taşımanın ucuzlatılıp yaygınlaştırılarak, trafiğe kapalı alanların ve park yasağının artırılarak, bisiklet yollarının yaygınlaştırılıp, bisikletin teşvik edilerek trafiğin azaltılmasını; evlerden başlayarak çöplerin sınıflandırılması toplanması ve yeniden kullanılmasını; belediye bünyesinde İklim Değişikliği Birimi kurulup, Kent Konseyi’nde Çevre ve İklim Krizi çalışma grubu oluşturulmasını vb KERÇEP’in çözüm önerilerini anlattı.

 “ÇEVRE DUYARLILARINA PLAKETLERİ  VERİLDİ”

Panelde Müftü Mahallesi Muhtarı Ümit Efe’nin çevre kirliliğine dikkat çekmek için çektiği klip konuklardan büyük beğeni aldı. Panelin sonunda yapılan forum ile izleyicilerin yorum ve soruları alınıp, cevaplandı.

 Paneli sonunda KERÇEP tarafından çevre konusundaki çevreye duyarlılığını, çevre için yapılan çalışmaların haberleşmesindeki emeğini ve köşe yazılarını dikkate alarak Önder Gazetesi’nden Eyüp Bektaş’a “2024 Yılı Çevre Dostu Gazetecisi” plaketi, uluslararası çevre faaliyetlerinden ödüller alan – birçok projede yer alan Gülüç İbrahim İzmirlioğlu Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni Nebahat Çankırlı’ya da “2024 Yılı Başarılı Çevrecisi” plaketi verildi. Panelistlere de çevre mücadelesine katkılarından dolayı plaket verilmesi ardından panel sonlandırıldı.

 


Haber : Özge Cerrah

Abone Ol