ZONGULDAK MADEN TURİZMİ İLE ANILACAK...
Yayınlanma : 13-09-2011 | 15 : 42 07
Güncelleme : 13-09-2011 | 15 : 42 07
Zonguldak&8217;ın yaşadığı acı dramlar, maden turizmiyle anlatılacak.
Zonguldak’ın yaşadığı acı dramlar, maden turizmiyle anlatılacak. Zonguldak’ın Kozlu beldesinin aynı zamanda maden mühendisi olan Belediye Başkanı Ali Bektaş, 5 kilometrelik sahil yoluna hazırladığı dev panoya, maden ocaklarındaki acıları içeren duygularını kaleme döktü.
Kentin girişindeki sahil yolunun 15 metre uzunluğundaki duvarına, “Türkiye Cumhuriyeti sanayisini kurmak ve geliştirmek uğruna yerin altındaki taş kömürünü çıkarmak için 5 binden fazla madencinin şehit olduğu, 10 binlerce madencinin sakat kaldığı, taş ve kömür tozunun sebep olduğu meslek hastalıklarından dolayı 100 binlerce madencinin hayatını kaybettiği topraklardasınız.” ibaresini yazan Bektaş, maden ocaklarında şahit olduğu acı hikayelerden esinlendiği duygularını insanlarla paylaşmak istediğini söyledi.
Zonguldak’ın yıllarca göçükler ve grizularla çok acı çeken bir kent olduğunu belirten Bektaş, “Benim mesleğim maden mühendisliği. Çok acılar çektim, çok sıkıntılar çektim, çok acı çeken aileler gördüm. Zonguldak uzun yıllardan bu yana bu ülkenin sırtında kamburmuş gibi gözüken, ama çektiği çileleri hiç kimsenin bilmediği bir şehir. Zonguldak insanı asker zoruyla ocağa yollanmış. Zonguldak insanı her sıkışıldığı zaman bize kömür bulun, gemilerimiz çalışsın, sanayimiz çalışsın denilmiş, acılar içerisinde hiçbir güvenlik önlemleri alınmamış, sağlık önlemi almadan çalıştırılmış. Acı bir kent bu Zonguldak. Bu Zonguldak’ta hiç savaş olmamasına rağmen 5 binden fazla maden şehidi, 10 binlerce sakat, taş ve kömür tozundan dolayı da 100 binlerce insan ölmüştür. Her Zonguldak evinde, bir madenci acısı vardır. Ya şehit olmuştur ya sakat kalmıştır.” dedi.
“KENTİN GİRİŞİNE MADENCİ DOKUSUNU İŞLEDİK”
Türkiye’de birçok il çeşitli unvanlarla ön plana çıkarılırken, Zonguldak’ın bu kadar sıkıntı çekmesine rağmen hiçbir unvana layık görülmediğini kaydeden Bektaş, şunları söyledi: "İnsanların bu kentin değerini bilmesi için bu yazıyı yazdım. Sahil yolunda bu olguyu sadece yazıya bırakmayarak, oraya yapay bir uzun ayak yapıyoruz. Ardından Polisevi´nin altındaki yere büyükçe Türkiye haritası, maden ocakları girişi, madenci heykeli ve ‘Emeğin Başkentine Hoş Geldiniz’ diye kocaman yazı hazırlıyoruz. Şehrin girişindeki sahile madenci dokusu yerleştirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımıza atalarını unutturmamayı amaçlıyoruz. Acı ve ağlama kenti Zonguldak’ı hak ettiği yere gelebilmesi için tüm Türkiye’ye tanıtacağım.”
"MADEN OCAĞI KİRALAYACAĞIZ"
Maden ocaklarında kömür üretiminin yanında maden turizmi için ocak kiralayacaklarını anlatan Bektaş, “Ekonomimizi sadece madenden kömür çıkacak diye değil, turizme yönelik madenci heykeli, baret, maden ocağı turları ile de sağlamak zorundayız. Şu an Kozlu Müessesesi’yle yazışmaları yapıyorum. Bıraktıkları ocaklardan bir tanesini kiralayacağız ve gelen turistleri ocağa indirip gezdireceğiz. O turun içinde maden ocağı gezisinin yanı sıra sahil yolundaki yerleri de gezdireceğiz. Madenden üretimin yanında turizm olarak da yararlanacağız. Maden ocaklarının ortamını insanlara yaşatmak zorundayız.” diye konuştu.
Kentin girişindeki sahil yolunun 15 metre uzunluğundaki duvarına, “Türkiye Cumhuriyeti sanayisini kurmak ve geliştirmek uğruna yerin altındaki taş kömürünü çıkarmak için 5 binden fazla madencinin şehit olduğu, 10 binlerce madencinin sakat kaldığı, taş ve kömür tozunun sebep olduğu meslek hastalıklarından dolayı 100 binlerce madencinin hayatını kaybettiği topraklardasınız.” ibaresini yazan Bektaş, maden ocaklarında şahit olduğu acı hikayelerden esinlendiği duygularını insanlarla paylaşmak istediğini söyledi.
Zonguldak’ın yıllarca göçükler ve grizularla çok acı çeken bir kent olduğunu belirten Bektaş, “Benim mesleğim maden mühendisliği. Çok acılar çektim, çok sıkıntılar çektim, çok acı çeken aileler gördüm. Zonguldak uzun yıllardan bu yana bu ülkenin sırtında kamburmuş gibi gözüken, ama çektiği çileleri hiç kimsenin bilmediği bir şehir. Zonguldak insanı asker zoruyla ocağa yollanmış. Zonguldak insanı her sıkışıldığı zaman bize kömür bulun, gemilerimiz çalışsın, sanayimiz çalışsın denilmiş, acılar içerisinde hiçbir güvenlik önlemleri alınmamış, sağlık önlemi almadan çalıştırılmış. Acı bir kent bu Zonguldak. Bu Zonguldak’ta hiç savaş olmamasına rağmen 5 binden fazla maden şehidi, 10 binlerce sakat, taş ve kömür tozundan dolayı da 100 binlerce insan ölmüştür. Her Zonguldak evinde, bir madenci acısı vardır. Ya şehit olmuştur ya sakat kalmıştır.” dedi.
“KENTİN GİRİŞİNE MADENCİ DOKUSUNU İŞLEDİK”
Türkiye’de birçok il çeşitli unvanlarla ön plana çıkarılırken, Zonguldak’ın bu kadar sıkıntı çekmesine rağmen hiçbir unvana layık görülmediğini kaydeden Bektaş, şunları söyledi: "İnsanların bu kentin değerini bilmesi için bu yazıyı yazdım. Sahil yolunda bu olguyu sadece yazıya bırakmayarak, oraya yapay bir uzun ayak yapıyoruz. Ardından Polisevi´nin altındaki yere büyükçe Türkiye haritası, maden ocakları girişi, madenci heykeli ve ‘Emeğin Başkentine Hoş Geldiniz’ diye kocaman yazı hazırlıyoruz. Şehrin girişindeki sahile madenci dokusu yerleştirmeye çalışıyoruz. Çocuklarımıza atalarını unutturmamayı amaçlıyoruz. Acı ve ağlama kenti Zonguldak’ı hak ettiği yere gelebilmesi için tüm Türkiye’ye tanıtacağım.”
"MADEN OCAĞI KİRALAYACAĞIZ"
Maden ocaklarında kömür üretiminin yanında maden turizmi için ocak kiralayacaklarını anlatan Bektaş, “Ekonomimizi sadece madenden kömür çıkacak diye değil, turizme yönelik madenci heykeli, baret, maden ocağı turları ile de sağlamak zorundayız. Şu an Kozlu Müessesesi’yle yazışmaları yapıyorum. Bıraktıkları ocaklardan bir tanesini kiralayacağız ve gelen turistleri ocağa indirip gezdireceğiz. O turun içinde maden ocağı gezisinin yanı sıra sahil yolundaki yerleri de gezdireceğiz. Madenden üretimin yanında turizm olarak da yararlanacağız. Maden ocaklarının ortamını insanlara yaşatmak zorundayız.” diye konuştu.
Haber :
Bu Haber 2773 defa okundu
ETİKETLER : Yazdır