ZONGULDAK'A GELDİ

Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi, medyayı eleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, beraberindeki partililerle birlikte parti binasında basın toplantısı düzenledi. CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın tutukluluğunu değerlendiren Tekin, şöyle konuştu: "İradesi hapsedilmiş bir kentte sizlerle bir arada olmanın onurunu gururunu yaşıyorum. Önce 15-20 gün önce bir televizyon programında Başbakan'ın Tutuklu milletvekilleriyle ilgili 'Benim Cumhuriyet Halk Partisi'ne bir taahhüdüm yoktur' demişti. Ben çok merak ettim. Bir ülkenin Başbakanı yalan söyler mi. Elbette söyler. Biz aile terbiyemizde iki şey öğrendik. Birincisi söz verince verdiğiniz sözü yerine getireceksiniz, ikincisi de imzadır. İmza namustur." Tutsak edilmiş vekillerle ilgili iki siyasi partinin grup başkan vekillerinin müzakeresi sonucu protokol yapıldığını anlatan Tekin, şunları söyledi: "Altına imza atıldı. O zaman demezler mi buraya niye imza attınız. Başbakan'a bir şey daha hatırlatmak istiyorum. Özellikle 2007'ye kadar millet iradesi kelimesini çok kullanıyorlardı. İlk söylediği iş 'Hiçbir güç millet iradesinin üstünde değil' diyordu. Doğrudur. Zonguldak'taki insanlar millet değil mi? Oylarını kullanmış, vekillerini seçmişler. Hangi gerekçelerle onları tutsak hale getiriyorsunuz. İmza namus ve şereftir. Bunu bilin ve bilmiyorsanız etrafınıza bir sorun. 12.800 tane iş cinayeti olmuştur. Bunun başkenti ne yazık ki Zonguldak'tır. Dünya birincisiyiz iş kazalarında. Sadece iş kazalarında değil, hangi olumsuzluk varsa Türkiye birincidir. Mesela yolsuzluk. Ama bu kelimeyi yarın gazeteler yazamayacaktır. Çünkü hükümet hemen hesabını soracaktır"

GAZETECİLİK OBJEKTİFTİR

Gazetecilerin ayna görevi yaptığını ve mesleğin objektif olduğunu belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim bildiğimiz, kusuruma bakmasın ajans, televizyon ve gazetecilik ayna görevi yapar ve objektiftir. İngiltere'de herhangi bir siyasetçi iktidarla ilgili yapacağı açıklamaları rahatlıkla BBC Televizyonu akşam ekranlarında verir. 'Ya ben devlet televizyonuyum. BBC'de bunu verirsem, akşam acaba Bakan, Başbakan bana bir şey der mi?' diye bir durum söz konusu bile değil. Çünkü orada basın emekçilerinin hepsinin güvencesi kendi anayasasıdır. Geçen hafta basın emekçilerinin 2008 yılında gasp edilmiş hakları iade edildi. Sanki lütuf verildi. Gazetelerin, televizyonların objektif yazabilmesi için sadece gasp edilmiş hakları değil, dünyanın her ülkesinde olduğu gibi sendikalı, rahatlıkla anayasal güvencesi olan gazeteciliğin olması gerekiyor ki bu objektif haberler de yapılsın. Aksi takdirde yapılması mümkün değildir"

CHP TABU DEĞİL

CHP'nin sürekli eleştirildiğini öne süren Gürsel Tekin, sözlerine şöyle devam etti: "CHP tabu değildir. Elbette eleştireceksiniz. Eksiklerimiz varsa söyleyeceksiniz. Ama iktidarın eleştirilmediği bir yerde muhalefetin eleştirildiği bir ülke haline geldik. Düşünün Almanya'da iktidar tartışılmıyor, muhalefet tartışılıyor. Böyle gazetecilik ve televizyonculuk olur mu? Akşamları ekranlarınızı açıyorsunuz neredeyse hava raporunu sundukları zaman da CHP'yi eleştirecekler. Toplum bunun farkındadır. 74 milyonluk ülkede tiraj 3 milyona düşmüşse herkes şapkasını öne koyacak. Türkiye'deki olumsuzluklara bakacağız. Sadece 2012 yılında 753 insan intihar etmiş. Hiç merak etmez misiniz. Başbakan övünüyor. G8'lerdeyiz. Onlar zannediyorlar ki herkesin çocukları holding sahipleridir." Gazetecilerin parti içi muhalefetin deklarasyon hazırladığı yönündeki sorularına yanıt veren Tekin, şunları söyledi: "CHP'de hiçbir sorun olmaz. Ne deklarasyon var. Hiç merak etmeyin. CHP Türkiye'nin meseleleriyle meşguldür. Israrla CHP'de nasıl bir kavga oluşturabiliriz. 10 yıldır uğraşıyorlar. Böyle bir şey olmayacak. Deklarasyon yok. Biz AK Parti değiliz, CHP'yiz. Sosyal demokrat bir partiyiz. Bazı arkadaşlarımızın fikirleri var, onlar görüşlerini ifade edecektir."

SORULARIN MUHATABI İKTİDARDIR

Tekin, "Fransa'da öldürülen üç kadının Türkiye'ye getirilen cenazeleri ve BDP'lilerin açıklamaları" sorusuna, "O soruları iktidara soracaksınız. Onun muhatabı iktidardır" diye cevap verdi.
Tekin, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün, öldürülen Sakine Cansız'ın evine ziyareti ile ilgili soruya şöyle karşılık verdi: "Bütün siyasi partilerin kurumsal kimliğini genel başkanları temsil eder. Nasıl ki Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç'a nasıl ki sürçülisan etmiş dediyse onu ciddiye alıyorsunuz da, CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bununla ilgili olarak 'Ben gereğini yapacağım" diyorsa hiç kimse karışamaz. Genel başkanın tartıştığı yerde bir başkanın tartışması partinin tüzüğüne ve genel ilkelerine aykırıdır"

Haber : İHA